Her darbeyi gördük, yaşadık.
Kökü dışarıda, içeride pek lafta milli darbeler...
Tanklı toplu, modern, postmodern darbeler...
Yarı darbesi girişimler, muhtıralar, vd.
Biliyoruz, tecrübeliyiz.
Ama global (ve globalist) darbeler tecrübemiz yoktu...
Oluyor, olacak, onu da öğreniyoruz, öğreneceğiz.
Çünkü yerküre, küresel (global) darbeler çağına girdi.

***

Dünyaya virüs girdi, hiç şüpheniz olmasın, siyasi darbe olarak çıkacak...
Öyle de yapıyor zaten.
Sağlık bakanları, bilim kurulları, global sağlık örgütleri yoluyla darbe...
Önce hükümetler sarsılıyor bu yolla, sonra devletler sarsılacak.
Neden?
Çünkü duruma uyanmakta zorluk çekiyorlar.

***

Ardından "küresel ısınma" patırtısı geliyor, geldi bile.
Çarşamba günü bir büyük gazetemizdeki 20 manşetin 16'sı bu gelişle ilgiliydi.
Biliyoruz, darbeler manşetlerle hazırlanır; şimdi buna sosyal medya "tag"ları eklendi.
Yalnız günümüz siyaseti değil, mevcut yaşam tarzları da silindir gibi ezilecek bu "darbe"nin altında.
Orta sınıf çözülecek, yoksullar devletten maaşlı hale gelecek, lümpen kitleler zombileşecek...
İnançlar, dinler, gelenekler un ufak edilecek...

***

20. yüzyıl "global/globalist darbe" dersini hiç çalışmamıştı.
21. yüzyılın ilk çeyreği çok sert bir imtihanla kapanıyor.
Öğrenecek çok şey vardı, öğrenmek istemedik.
Şimdi yaşayarak öğretiyorlar.
Marketten beyaz peynir alırken ödediğin parayla başlayan ders, birkaç yıl içinde "protein kaynağı un kurdu" alırken tamamlanacak.

***

Ulusal direnişlerin kaderi nasıl belirlenecek?
Bir şansı var mı ulus devletlerin?
Var ama...
Küresel sorunların çözümünü küreselci ekiplerin elinden almak şartıyla...
Zor.
Haklısınız.

***

NOT DEFTERİ
İki resim arasındaki 7 farkı bulun diyen bulmacaları bilir misiniz? Farkı en hızlı bulanın en dikkatli seçildiği o garabet bulmacaların, çocuk aklımıza ve kalbimize düzenlenen en büyük suikastlardan biri olduğunu düşünüyorum. Kim bilir kaç çocuk o bulmacalar yüzünden, gözleri kocaman benzerlikleri değil de kıyıda köşede kalmış, önemsiz farklılıkları görmek üzere keskinleşmiş büyüklere dönüştü. (İZDİHAM dergisinin son sayısındaki Dilek Kartal metinlerinden biri: Performans)

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz