İki gün içinde 13 ilde onlarca yerde orman yangını çıkmış ama birtakım alçak Instagram hesapları "Otel yapacaklar, he he!" diye görüntüler atıyorlar. Akıl, mantık umurlarında değil... Kim bunlar? Sakın pek özel operasyon hesaplarından söz ettiğimi sanmayın! Bildiğiniz, alkışladığınız, hararetle takip ettiğiniz mekân keşifleri ve yeme içme konularına odaklanmış hesaplar daha çok... Onlar sizi sersem yerine koydukça takipçi sayıları artıyor. Farkında mısınız?
***
Bir de yaşını başını almış fakat ruhu ergen kalmış tipler var. Şezlonglarına uzanıp "Doğa intikamını alıyor" diye mesaj atıyorlar. Muğlaklık ve parlaklık en sevdikleri şey... "Mesajı gönder" tuşuna bastıktan hemen sonra da şöyle diyorlardır: "Görevimizi yerine getirdik, şimdi denize!.."***
Dünya Ekonomik Forumu, "sürücüsüz TIR" projesine bayılmış, kendi medyasında göklere çıkartıyor. En düşük yakıt sarfiyatı ile milyonlarca kilometre gidebiliyor. Son safha yol testleri de tamamlanan bu TIR'ları gelecek yıldan başlayarak Amerikan otoyollarında görebilirmişiz... Neden sürücüsüz? Sürücüsüz otobüs, sürücüsüz TIR, sürücüsüz otomobil... Aslında kelime yanıltıyor. Demek istiyorlar ki, "Yapay zekâ senden benden daha zeki, daha güvenli ve dayanıklı; işte bu yüzden bütün kapılarınızı dijital teknolojiye açın!" Tabii buna sadece ABD'de 60 bine yakın TIR sürücüsü açığı olduğunu da eklersek, "yapay zekâ"nın ekonomik mesih olarak gösterilmesi iyice anlam kazanır... Önemli not: Dünya Ekonomik Forumu'nu PLANDEMİ'nin "düşünce kuruluşu" sayanlar var.***
Okumuşsunuzdur... Birkaç gün önce Bill Gates, muazzam yatı ve arkadaşlarıyla Bodrum'a gelmiş. Bir "et lokantası"nda yemek yiyip 80 bin lira hesap ödemiş. "Yapay et"çi Bill Gates'ten; küresel ısınmayı ve "sıfır karbon emisyonu"nu dilinden düşürmeyen tuhaf adamdan söz ediyorum... Sevgili dostum Bülent Korman bana gönderdiği mesajında şöyle dalgasını geçiyordu: "Sonra, her nedense, Süveyş Kanalı'na gidip oralarda açığa demirlemiş. O gemi ve herhalde üstündeki helikopter vs. sıfır emülsiyonlu arıtılmış sidikle çalışıyordur... Hadi hayırlı tıraşlar!"***
Yıllar sonra tekrar Oruç Aruoba okumaya düştüm. Boğaz'da sakin bir köşe buluyorum. Çay, kahve ve Aruoba'nın kitapları: Uzak, Yürüme, Yakın, Sayıklamalar, vd.