"Anlaşıldı, böyle oluruna bırakarak...
Devam edemeyecek bu iş!
Çünkü Suriyeliler konusunda gönüllü veya 'görevli' provokatörün haddi hesabı yok...
Yalanın bini bir para...
Zalimlik zirvede...
Yazıyorum, çiziyorum ve özellikle vurguluyorum ki, üzerinde 'çalışılmış' kışkırtmalarla karşılaşırsak, ŞA-ŞIR-MA-YA-LIM...
Kazanamazlar ama üzerler... "
***
Ne zaman yazmışım bu satırları?***
Defalarca bu köşeye düştüğüm "Bir göç ve göçmen işleri bakanlığı kurmak doğru bir adım olmaz mı?" şeklindeki notlarıma göz atıyorum...***
Göçmen meselesi devletlerin kolayca ayağına dolanabilen, kitleleri huzursuzluğa sevk etmek için manivela gibi kullanılabilen bir problem yumağı...
Hele bizim gibi bağımsızlık yürüyüşündeki devletler için.
O halde açıkça ifade edeyim...
Hem devlet, hem de sivil toplum kuruluşları meseleye daha enerjik yaklaşmalılar.
Ancak devletini, ülkesini seven herkes tek tek bu noktada görev sahibidir.
Sosyal medyadaki yalan rüzgârlarına kanmayın!
Kışkırtmalara kapılmayın!
Ama bu yetmez...
Kışkırtıcılara karşı da tavır alın!
***
KARİKO'YU KİM KAPAK YAPAR?
Katalin Kariko kim biliyor musunuz?
Çoğunuzdan gelecek cevabı biliyorum:
"O da kim?" O halde bir soru daha sorayım: mRNA aşılarının geliştirilmesi nedeniyle birilerine Nobel verilecekse, kime verilecek?
Birçok kişi bu soruyu kendinden pek emin biçimde "Uğur Şahin" diye cevaplayacak.
Çünkü medyada sürekli Şahin ve eşini görüyorlar.
Oysa mRNA aşısını üreten diğer firma Moderna'nın CEO'su bile "Nobel, BioNTech'te çalışan Katalin Kariko'ya gitmeli" diyor.
66 yaşında bir biyokimyager Kariko.
Meraklısı Google'lar, ötesini öğrenir.
Tabii Kariko dergilere kapak olmuyor.
Çünkü artık Uğur Şahin gibi "milyarder"ler kapak oluyor.