Önümüze biraz gevşek, kolayca matrağa alınabilecek ve sözlerinin içini dolduramıyormuş gibi görünen adamlar çıkartıyorlar...
Böylece bu adamların eliyle çok ciddi işlere kalkıldığı gözlerden saklanıyor.
Bir dakika!
Kafanız karışmasın...
Macron'dan söz ediyorum.
***
Biz içeride "28 Şubat geçti mi, geçmedi" tartışması içindeyken dünyanın bir tür "28 Şubat süreci"ne doğru ilerlediğini görelim.***
Hatırlarsınız, Fransa Cumhurbaşkanı her fırsatta "Fransa'da İslam'ın yeniden yapılandırılacağı"ndan söz ediyordu.***
Bu süreç üzerine daha çok konuşuruz...
Lakin şunu not edeyim...
Bu yıl net biçimde anlaşılmaya başlandı ki, Fransa'nın İslamofobisi (Malum bu kavramın gerçeği anlatma konusunda çok yanıltıcı olduğu, düşmanlığın politik dinamiklerini sakladığı konusunda ısrarlıyım) artık doğrudan Türkofobiye doğru evrilmeye başladı.
Şu an Fransa'daki Türk dernekleri baskı altında.
Ancak esas hedef Türkiye.
***
NEYE HAZIRLAR?
CHP'nin etkili ve yetkili isimleri geçenlerde sosyal medyada "Hazırız..." mesajlarıyla dikkati çekmeye çalıştılar.
Belli ki, yine bir ajans işiyle karşı karşıyayız.
Artık bunlara gülüp geçmemek gerek.
Memleket yönetemeyecek nitelikte adamlar neye hazır olabilirler?
Ortalığı karıştırmaya...
Hegemonlar karşısında ceket ilikleyen eski Türkiye hayallerini köpürtmeye...
Biden'a işve yapmaya hazırlar.
Eh, bunu bilmiyor muyuz, diyeceksiniz.
Haklısınız ama yine de hafife almamalı.
Haziran yakıcı bir ay olacak.
Gündem yoğun.
Bu tayfa kafaları bulandırmamalı!
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz