Başlığı görünce aklınıza malum politikacılar geldi, değil mi?
Onlardan bahsedeceğimi sandınız, haklı olarak...
Hayır! Onların hali ortada...
Kültür, düşünce, sanat ortamlarının hakimiyetini elinde tutan bazı kesimlerin halini de biliyoruz...
Umutsuz vakaları geçin...
Beni ilgilendiren sade insanların ve özellikle gençlerin zihinlerine sinsice nüfuz eden "ecnebileşme" süreci...
Bazılarının sandığının aksine son yirmi yılda da hiç frene basmadan dönen bir çarktan söz ediyorum.
"Dışarısı" bu çarka güveniyor, bu zemine dayanıyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İlim insanlığın ortak malıdır, biz yerli aşımızın formülünü nereden talep gelirse paylaşmaya hazırız" açıklaması yaptığı günün akşama yaklaşan saatlerinde trafikteyim.***
Anlamışsınızdır...
Öyle kültürel formlardan, zevklerden, renklerden falan söz etmiyorum; yanlış anlaşılmasın, o başka bir şey.
Nereye baktığımızı, neyle ilgilendiğimizi belirleyen ve zihinleri kuşatan bir şeyden söz ediyorum.
Bir tür dikkat yoğunlaşması...
Ecnebi dikkat yani...
Sömürge kafası bir bakıma...
Niçin anlatıyorum bunu?
Bazı meslektaşlarım "biz doğruları gösterelim, haber yapalım, anlatalım, eninde sonunda görülür" inancıyla haber yapıyorlar ya...
Ecnebi at gözlükleri takılmış zihinler karşısında zor iş.
Çıkart, çıkartabilirsen o gözlükleri!
***
NOT DEFTERİ
Çalışılmış düzensizlik, disiplinin; çalışılmış korku, cesaretin; çalışılmış zayıflık, gücün hazırlayıcısıdır. (SUN Zİ / Savaş Sanatı)