Cahil cüretli, âlim cesaretli olur. Cahilin cüreti, âlimin cesaretinden fazladır. Âlim bilir iddia etmez, cahil bilmez iddia eder. Buna bakarak insanların cahil mi, âlim mi olduğunu hemen anlayabilirsiniz. Çünkü esastan bilen, usulüyle bilen, edebiyle bilen, ne kadar bilmediğini de bilir. (SAVAŞ Ş. BARKÇİN / Yön ve Yol)
***
"Kaptan gemiden kaçtığım için bana çok mu kızdın?" diye sordu.***
Bütün diğer sanatlar, müziğin haline özlem duyarlar. Müzik neye özlem duyar? Sessizliğe. (JULIAN BARNES / Limon Masası)***
Ben genç ruhlar için vefa kadar temiz ve yüksek bir başka meziyet düşünemem... Bir insana, bir hayvana, bir fikre gönül bağlamak derin bir ihtiyaçtır... Sel gibi akıp giden hayattan muhabbetlerimizin, merbutiyetlerimizin hatırasından başka bir şey kalıyor mu? (...) Evet, Jülide belki iyi bir kız... Fakat onda vefa ve his yok... (REŞAT NURİ GÜNTEKİN / Akşam Güneşi)***
Alçaklar dürüstleri severler, bunu biliyor muydunuz? (DOSTOYEVSKİ / Budala)***
Doğru hamleleri yanlış olanlardan ayırt etmek bir kumara dönüştü... Her türlü tavsiye tam bir dalavere görüntüsü taşıyor. (ZYGMUNT BAUMAN / Bu Bir Günlük Değildir)***
Tehlikenin farkında mısınız? Kontrollü bir özgürlük illüzyonu altında ve anlaşılmaz bir rehavet duygusu eşliğinde yeni olan her şeye, ürünlere, teknolojiye, haberlere, görüşlere, din yorumlarına ve inançlara sarılıyor, sürüdeki kuzular gibi ve ancak onlar kadar "gönüllü" biçimde uçuruma doğru heyecanla koşuyorduk. (ÖMER KEMAL BUHARİ / Varoluşsal Tehcir - Yeni Batı ve Dönüştürücü Şiddet)