Neden sen de paylaştın, diye soruyorum dostlarıma...
Cevap şöyle geliyor: "Yalan olduğunu yazanlar olmuştu abi ama ben de paylaştım, çünkü doğru olduğuna inanmak istedim."
Kısaca şöyle diyenler çoğunlukta tabii...
"Ama güzeldi!"
***
Konu şu...***
Problem şu...***
Belki şu iki noktayı aklımızda tutmamız gerek...
Sahteliğe karşı birinci savunma mevzisi bilgi ve dikkattir...
Mesela bu örnekte şu bilgi yararlı olabilir miydi acaba, bilemiyorum: Berduşlar, meczuplar kıyısından köşesinden sufi meşreptirler ve Kuran kıraatları azıcık olsun makamlıdır.
Sahtelik karşısında ikinci ve güçlü savunma mevzisi ise duygularımızı heyecanlarımıza yem etmemektir...
Heyecan algıyla oynar. (O yüzden kapitalizm sanılanın aksine duygularımızı değil, heyecanlarımızı kışkırtır.) Heyecan hızlıdır, çabuk gelir ve geçer. Ama duyguların sorumluluk hissi yerine heyecanın özgürlük duygusu vardır ve öyle aldatır.
Bilmem, anlatabildim mi?
***
NOT DEFTERİ
Her aygıt, her iktidar tekniği boyun eğdirmekte kullanılan kendi "kutsal nesneleri"ni üretir. Bunlar iktidarı maddileştirir. Akıllı telefon, dijital iktidarın kutsal nesnesidir. Tabi kılma aracı olarak tıpkı elde taşınma kolaylığıyla bir tür cep telefonunu andıran tespihtir. İnsanın kendini sınamasına, kendini kontrol etmesine hizmet eder. Böylece iktidar, gözetleme işini bireylere devrederek verimliliğini artırmış olur. (BYUNG-CHUL HAN / Psikopolitika)
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz