Hep öyledir...
Keskin karşıtlıklar üzerinden döner hayatın çarkları.
Siyah-beyaz, aşağısı-yukarısı, içerisidışarısı...
Ama asıl önemli olan şu ki...
Sosyal mühendislik tezgâhları da aynı modeli kullanır.
O yüzden işte...
Bir yandan "Virüs var, mümkün olduğunca sokağa çıkmamak gerek!" endişesi yeryüzünü kaplarken, bir yandan da "Protesto var, haydi sokağa!" kampanyaları büyüyor.
Paris'ten Yeni Delhi'ye...
Londra'dan Tel Aviv'e...
Dünyanın her köşesinde sokaklar hareketlendiriliyor.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Endişe içinde sersemletilmiş kitleler istedikleri kadar "İyi de hani maske, mesafe?" diye söylenip dursunlar, neye yarar?
***
Bizim kamuoyu ve medya pek farkında değil, ama karanlık mekanizma bütün dünyada şöyle çalıştırılıyor...***
Peki neden?
Pandemiyi ne kadar tartışırsak tartışalım...
PLANDEMİ net...
Ulus devletlerin gücü kırılmak isteniyor.
Bir yandan virüsle boğuşsunlar, aşı tedarik sorununun altından kalkmak için kan ter içinde kalsınlar, ekonomik krize çare bulmak için bütçelerini altüst etsinler...
Bir yandan da sokakta otoriteleri hırpalansın, ağır ağır insanların gözünde şüpheli duruma düşsünler...
Tezgâh bu...
Hedef bu...
Bunu göremeyen, gözlerinin açık olduğunu iddia etmesin!
***
NOT DEFTERİ
Bugün gençliğin tutunacak, dayanacak bir terbiye sistemi yok. Ona sen güzelsin, iyi yapıyorsun diyorlar. O da güzel olmadığını ve çoğu işini iyi yapmadığını kendisine haber verecek bir düşünce aynasından mahrum olduğu için alabildiğine gidiyor. (SAMİHA AYVERDİ / Mülakatlar)