Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Açılacaklar mı?

Bilen bilir...
Dünya Ekonomik Forumu (hani şu Davos var ya, o!) sürekli "Yeni işler için yeni beceriler geliştirin" deyip duruyor.
Global iş dünyasıyla ilgili kurumların hepsinin gelecek analizlerine açıp bakın...
Yaz ortasından beri aynı ürpertici şarkıyı söylüyorlar: "Değiştir... Eski işini unut... Bildiklerini, becerini, kendini değiştir!" Laf olsun diye mi bütün bunlar?
Sadece tahminden mi ibaretler, yoksa büyük bir sosyal mühendislik projesi mi?
Gel de çık işin içinden...

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Oysa sokaktaki insanın derdi başka...
Kafeler, restoranlar, şunlar bunlar açılacak mı?
Turizm sektörünün hali ne olacak?
Tarımda fiyatlar nasıl dengelenecek?
Hepsinden önemlisi, eğitim sektörü bildiğimiz gibi yürüyecek mi?
Sokaktaki insanı bu sorular meşgul ediyor haklı olarak...
Ortada "yeni" var ama "yeni normal" bile yok!

***

Bana sorarsanız...
Global seçkinlerin açıkladıkları raporları pek de yabana atmamak gerek.
Sokaklarda karşılaştığımız manzarayla onların altını çizdikleri uyarılar arasında bir bağ var.
Radikal bir dönüşümün ayak izlerine işaret eden bir bağ...
Dünya Ekonomik Forumu'nun hazırlattığı "Geleceğin Meslekleri-2025" başlıklı raporlardaki "Hizmet sektöründeki yatırımınızı ve becerinizi değiştirin" ifadesini soğuk ve uzak buluyorsunuz, kabul!
Fakat sokakta vızır vızır gidip gelen eski garson yeni motorlu kuryelere eklenen minik market otolarına falan bakınca...
Hiç de öyle "uzak" bir konu değil.
Araştırma sonuçları, bütün dünyada hizmet sektöründe çalışan 97 milyon kişinin 2025 yılında bir başka iş yapmakta olacağını söylüyor.
Aynı araştırmalar birçok sektörün tasfiye olacağını gösteriyor.
Bunları görmezden gelip beklemeye devam edelim mi?

***

Ben kafe insanıyım.
Yıllarım öyle geçti.
Müdavimi olduğum kafeleri fena özlüyorum.
Üstelik oralarda çalışan dostlarımın şu andaki halleri çok fena, yakından biliyorum.
Ama bunları da yazmak zorundayım.
Yani ne bileyim...
Zihnimde bir ses diyor ki; durup "eski"yi beklersek, çok bekleriz, gelmez, gelirse de dönüşerek, dönüştürerek gelecek.
Bu işler böyle devasa bir dönüşüm için insanlığın başına bela edildiyse, geleceğe de o mercekten bakmak gerek.
Bilmem anlatabildim mi?
İnsanın dili anlatmaya da gitmiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA