Defalarca yazdım...
Gülüp eğlenmeyin...
Bu bir "uyutma oyunu" diye...
Daha kaç kez yazıp çizeceğim bilemiyorum...
Kılıçdaroğlu'nun sürçmeleriyle, çarklarıyla, tuhaflıklarına bakıp eğlenmek, onu on yıl önce CHP'nin başına getirip bugün de yönlendiren odakların oyununa gelmektir.
Geçen gün Melih (Altınok) de soruyordu: "Ne dersiniz? Biz Kemal Bey'in skeçlerine Levent Kırca karakterlerini izler gibi gülerken o da bizimle, seçmenleriyle kafa buluyor olabilir mi?"
***
Tamam! Pandeminin başlangıcından bu yana
Kemal Bey'in tuhaflıkları iyice arttı, doğru!
Ama onlara bakarken, "
Demirtaş bu iddianameleri madalya olarak takacak" sözündeki kritik mesajı
kaçırıyoruz mesela...
Kahvehaneler hakkında söylediklerine gülerken, "
Ana muhalefetin lideri nasıl olur da Yunanistan'la aramızdaki gerilim hakkında günler boyu dişe dokunur tek laf etmez, nasıl olur da Akdeniz'deki gelişmeler için ciddi bir politika geliştirmez?" diye sormayı unutuyoruz.
***
Bir de "şükürler olsun ki, muhalefetin başında böyle bir adam var, ha ha hi hi" takımı var.
Yahu arkadaşlar...
Gülünecek bir şey yok, çünkü adam on yıldır CHP'nin başında ve her kurultayda güçlü rakiplerini tasfiye ediyor.
Gülünecek bir şey yok, çünkü adam koskoca CHP'yi tereyağından kıl çeker gibi, bir yandan
HDP'lileştiriyor, bir yandan da "
Gül" bahçesine çeviriyor.
Partideki ulusalcıları birer birer tasfiye ederken bütün kirleri halının altına süpürme görevini de onlara vermesi dikkatinizi hiç çekmedi mi? Sadece buna bakmak bile insanın değil gülmek, çenesini kitlemeye yeter!
"
O hep CHP'nin başında kalsın!" tercihiniz ülkenizin
hayrı içinse,
son yerel seçimleri bir
düşünün derim...
Kılıçdaroğlu yönetiminin mesela
İstanbul'un başına açtığı "derdi" bir tartın, tartışın!..
***
2018 yılında bu köşede şöyle yazmışım...
"ABD'nin
Kuzey Suriye'de yapıp ettikleri, Mısır ve Yunanistan arasındaki tehlikeli flört, Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilim, Doğu
Akdeniz meselesi ve Türkiye'nin çıkarları falan
Kemal Kılıçdaroğlu'nun derdi olmuyor."
Artık şunu biliyoruz:
CHP seçmen tabanının da Kemal Bey'den farkı kalmadı.
Önemli olan burası.
Yoksa ne olacak, Kılıçdaroğlu'nu göreve getirenler misyonu tamamlandığında bir bahane bulup görevden alırlar da...
Lakin geniş bir sosyolojideki "
ecnebilik" hali iyice pekişti.