Beyrut limanındaki patlamayı çok konuştuk...
Çok yazıldı, çizildi.
Şoktu...
Yıkıp geçmişti şehri.
O kadar büyüktü ki, abartmaya müsaitti; patlamanın niteliği hakkında olmadık teoriler ortaya atıldı.
Belki bu sayede patlamanın arka planı da dikkatlerden kaçırıldı.

***

Ama sonrasına...
Mesela Ortadoğu'yu bir anda saran diğer patlamalara ve yangınlara kimse dönüp bakmadı bile...
Küçük haberler denilip geçildi.
Hep öyle yapıyoruz.
"Küçük haberler"in arkasındaki büyük işleri görmüyoruz.
Düşünsenize...
Beyrut limanındaki patlamanın arkasında nükleer madde arayan uçuklar hemen birkaç gün sonra İran'daki nükleer tesislerde yaşanan patlamalarla ilgilenmediler.
Oysa kullanılamaz hale gelen tesisler ve günlerce süren elektrik kesintileri olmuştu.
Körfez bölgesindeki patlamalar...
Suudi Arabistan'daki petrol tesislerinde çıkan yangınlar...
Ürdün'de askeri tesislerdeki patlamalar...
Bunlar birbiriyle bağlantısız tesadüfler miydi?

***

Mesela...
Talihsiz George Floyd'u bilmeyen yok!
2 Haziran'da onu tanıyan beyaz bir polis memurunun kameralar karşısında tam 8 dakika 46 saniye diziyle boynuna bastırarak öldürdüğü Amerikalı siyah.
Lakin o günden beri neredeyse her hafta, dünyanın çeşitli yerlerinde aynı şey tekrarlanıyor.
İspanya'da, Avustralya'da...
Polisler aynı tuhaf davranışta ısrar ediyorlar ve kurbanları tıpkı George Floyd gibi dakikalarca "ne olur, yapmayın, efes alamıyorum" diye bağırıyorlar.
Hadi ABD polisi hep böyle...
İspanya'dakilere, Malezya'dakilere, Avustralya'dakilere ne oluyor?
Garip değil mi?
Sanki tek bir merkezden tetiklenmiş duygusu vermiyorlar mı?
Olayların tıpkı Covid-19 gibi "nefes" üzerinden ilerlemesi çok mu sıradan?

***

Bütün bunlar "küçük haberler" olarak gelip geçiyorlar hayatımızdan...
Ya dev bir çığı hazırlayan kar topları gibilerse?
Ama aldırmıyoruz; hepsine şöyle bir bakıp tekrar salgın haberlerine ve vaka sayılarına dönüyoruz.
Çok yanlış yapıyoruz.
Bana kalırsa...
Yukarıda anlattıklarıma "kadın şiddeti" haberlerinin medyadaki yeni etki biçimini...
Hatta bundan sonra hızlanacağını düşündüğüm gizemli arkeoloji ve dinsel bulgular haberlerini de eklemeliyiz.
Artık hiçbir şey "detay" değil.
Öyle bir çağdayız.