Mesele Türkiye'nin bağımsızlık arayışı ise...
Şunu bilelim...
Dışarıda ne oluyor, kimler nasıl mevzi alıyorsa, içeride de aynı şey geçerli.
Dikkat edin anlarsınız...
İçerideki muhalefetin siyaset montajcıları bazen dünya yansa çıtlarını çıkartmıyorlar.
Neden?
Çünkü burada bayiliklerini yaptıkları dışarıdaki ağababalarının kızmasından korkuyorlar.
***
Daha yeni "dostlarımızla iktidara yürüyeceğiz" diyen partinin genel başkanına bakın...
"
Mavi Vatan"ı tatil kasabalarının kıyısı sandığından emin olabilirsiniz...
Mısır-Yunanistan anlaşması karşısında günlerdir sus pus..
Belki yakında uyduruk ve "
milli" görünümlü bir laf edip durumu geçiştirecektir.
Dostlarının da ondan bir farkı yok!
Bilmem dikkat ettiniz mi?
Almanya'nın uygun görmediği bir şeyi söylemekte zorlanıyorlar...
***
Yeri gelmişken belirteyim...
Doğu Akdeniz'den söz ederken ABD'den,
Rusya'dan, Fransa'dan, İsrail'den Yunanistan'dan ve Mısır'dan konuşup duruyoruz ama
Almanya'dan söz etmiyoruz.
Hata ediyoruz.
Almanya güç ve nüfuz iradesini hep dolambaçlı yollardan
hayata geçirir çünkü.
Ve her seferinde Türkiye'ye yüklenir.
Bizi sınırlandırmaya, meşgul etmeye ve bağımlı tutmaya özel bir önem verir.
Şimdi de böyle...
Bugün bizdeki
muhalefet Almanya'nın denetimindedir, bunu çoğu zaman gözden kaçırıyoruz.
Muhalefetin söylemini ve yönünü belirleyen
içimizde güçlü STK'lar yoluyla örgütlenen Almanya'dır.
***
Geçen hafta
Devlet Bahçeli'nin Akşener'e yönelik
"eve dön" çağrısı çok konuşuldu.
Tartışmaları izledim...
Çoğunluk Akşener'in MHP'ye çağrıldığını iddia etti.
Fakat neredeyse herkes asıl kritik olanı unuttu.
Bölgemizde atmosfer iyice ısınıyor.
Artık şakası yok!
Bahçeli'nin Akşener'i
milli mevziye çağırdığını
, giderek
Türkiye için bir "
güvenlik sorunu" haline gelen sözde
muhalefet cephesinden çekilmesini
istediğini düşünmek daha
doğru olur.
***
Şimdi diyeceksiniz ki...
Hepsi tamam da, Almanya vurgusu nereden çıktı?
Sonra yine yazarım...
Siz şimdi olup bitenleri dikkatle izleyin...
Bir de şunu düşünün,
Avrupa diyoruz ya, o artık tamamen Almanya!
Mesela Macron'u çok konuşuyoruz da, konuşturan kim?