Eh, Dünya Ekonomik Forumu ( Davos) Kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab da kalkıp milletleri "büyük sıfırlanmaya hazırlanmaya" davet etmişse...
Bu duruma hala abartma deyip burun kıvıranlar varsa, asıl onların komploya katkı yaptıklarını söylemek daha doğru olur.
Anlayacağınız, bir pandemi var, kesin.
Ama onu kullanan bir plandemi (global bir plan) de var.

***

Peki nasıl olacak sıfırlama?
Mesela tıpkı virüs gibi birdenbire mi vuracak?
Yoksa ağır ağır mı gelecek?
Klaus Schwab sürecin şimdiden başladığını söylüyor.
Ama dünya ekonomik düzeninin önce sıfırlanıp sonra "yenisi"ne başlanması öyle çarçabuk tamamlanacak iş değil.
Aşama aşama gerçekleştirmeyi planladıkları ortada.

***

Hatırlarsınız...
Mart ayında "mevcut para ve finans sistemiyle gidilemez, 2020'de değişir her şey" deniyordu.
Şimdi bu türden yorumlar dindi, ortalık duruldu.
Neden?
Çünkü para sistemini değiştirmen için de sağlam paran olmalı.
Şimdi herkes para toplama peşinde.
Devletler için bu bir savunma, küresel şirketler için ise saldırı hazırlığı...
Altının muazzam bir yatırıma dönüşmesi de bundan.

***

Pandemi, yani global çaptaki virüs salgını devletleri tek kurtarıcı rolüne itiyor.
"Milleti maaşa bağlayan devlet" modelinden kaçmak giderek zorlaşıyor.
ABD'ye bakın...
Liberalizm, serbest piyasa, teşebbüs hürriyeti falan hikaye oldu!
Devlet sürekli halka para dağıtıyor.
AB'de ise dehşet verici yan gözlerden saklanıyor: Ya halka 700 milyar euro'yu geçecek miktarda para desteği çıkılacak ya da başta İtalya, birçok ülke yokluk, yoksunluğa terk edilecek.

***

Plandeminin ilk aşaması şu...
Devletler kaldıramayacakları bir yükün altına girip daha sonra gelecek küreselci finans ve yatırım araçları saldırısı karşısında çaresiz kalacaklar.
İnsanlar ekonomik olarak da "kontrol edenler ve kontrol edilenler olarak" keskin bir hatla ayrılacak.
Böyle giderse, küçük esnafa, küçük girişimciye veda edileceği açık.

***

Belki aylardır içinizden "Ah be Haşmet, gün gelecek, bunları mı yazacaktın?" diyorsunuzdur.
Haklısınız...
Keşke şimdi oturup sahile vuran dalgaların sesinden, rüzgardan ve halis zeytinyağının gırtlağımı yakan tadından söz edebilsem...
Nerdee!..