Öyle bir durumdayız ki, bütün dünyayla aramız açık. (F. KAFKA / Şato)
***
Razıyım bir toz parçası olayım. İnsanlar üzerime basarak geçsin. Canım acısın, duyayım. Canımın acıdığını duyayım. Razıyım bir kertenkele olayım. Kızgın yaz günlerinde bir bahçe duvarına tırmanayım. Tırnaklarımı tuğlalara geçireyim. Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim. Fakat güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım. Tuğlaların incecik zerrelerini sayayım. Kovuklardaki böceklerin, bir boru içinden bakar gibi bana baktıklarını göreyim ve düşüneyim. Razıyım bir nokta olayım. Fakat o noktaya bütün kâinat, bütün mevcudiyle dolsun. (N. F. KISAKÜREK / Bir Adam Yaratmak)***
Kanla, ürpermelerle, soluk alıp verişlerle dolu hayatın incecik tenden duvarının ardında ilahi saatin vuruşunu dinliyorum. (MARGUERITE YOURCENAR / Ateşler)***
Ve içimde geriye dönmek korkusu var. Hic bir şey hatırlamak istemiyorum... (PEYAMİ SEFA / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu)***
Sürekli bir eksiklik duygusu, zaman zaman akla gelen, uysal bir diş ağrısına benzeyen acı: unutmak buydu... (MEHMET EROĞLU / Yarım Kalan Yürüyüş)***
Hesaplaşmam gereken biri var ve o benim. (WILLHELM GENAZINO / Aşk Aptallığı)***
Derdi söze hapsedilebilir olan daha dertle tanışmış mıdır... (ŞULE GÜRBÜZ / Öyle miymiş?)***
Aldırmamak cehaletle aynı şey değildir, üstünde çalışman gerekir. (MARGARET ATWOOD / Damızlık Kızın Öyküsü)***
Seni aşağıda bekliyorlar, yukarı çıkmamak için kesin talimat almışlar, dedi kadın. Asansörle indiler. Kocasının cankurtarana binmesi için yardım etti. Kendi de yanına oturdu. Şoför itiraz etti. Yalnızca beyefendiyi götürebilirim, sizin inmeniz gerekiyor, dedi. Kadın sakin biçimde cevapladı: Artık beni de götürmeniz gerekiyor, ben de şu an kör oldum. (JOSE SARAMAGO / Körlük)***
Geçecek, göreceksiniz, geçecek! Kimi zaman yalnızca sinir bozukluğundan ileri gelir böyle şeyler, dedi bir kadın. (JOSE SARAMAGO / Körlük)***
Bugün akşama kadar uyandırmayın beni, dedi. (HASAN ALİ TOPTAŞ / Gölgesizler)