Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Nasıl bir dünyada yaşadığımızı bilelim!

Berlin Duvarı yıkılalı iki yıl olmuştu ama Kremlin'de hala orak çekiçli bayrak asılıydı.
İşte o günlerde Dr. Kanatjan Alibekov adında esrarengiz bir bilim adamı on üç kişilik bir Sovyet heyetinin üyesi olarak ABD'yi gezmeye geldi.
Tarih 1 Aralık 1991'di.
Sovyet yetkililer, Biopreparat adlı biyolojik silah ve araştırma kurumu hakkında Batı'da güçlü bir istihbarat bulunduğuna henüz inanmıyorlardı. O yüzden kurumun yardımcı direktörü Dr. Alibekov'un gezisi konusunda içleri rahattı.

***

Ama 25 Aralık 1991'de Gorbaçov'un istifası geldi ve orak çekiçli bayrak gönderden indirildi.
Bundan iki hafta sonra Dr. Kanatjan Alibekov, ABD elçiliğine iltica isteğini iletti. (Washington'da kendisine mihmandarlık yapanlara sürekli "burada çalışırsam ne kadar aylık alırım?" gibi sorular sorduğu biliniyor.)
Bir başka önemli Sovyet biyolojik savaş laboratuvarı uzmanı Vladimir Pasechnik'i ise İngilizler paketleyip kendi saflarına katmışlardı.
Pasechnik "süper veba" ve "zamanını bekleyen, yani bir tür saatli bombayı andıran virüsler" üzerinde çalışmıştı ve anlattıkları Batılı uzmanların cesaretini kırmıştı. (Bilgiler için Annie Jacobson'un "Pentagon'un Beyni" kitabına bakılabilir.)

***

Peki sonuç nedir, diye soracak olursanız...
Bush ve Avrupa'daki müttefikleri virüsler üzerinden biyolojik savaş çalışmaları hakkındaki bilgilerin sır olarak kalmasında anlaştılar ve öyle de kaldı.
Sadece şu biliniyor: Sovyetlerin bıraktığı yerden ABD ve Rusya çalışmalarına devam ediyor.
Çin mi?
Ürkütücü bir "kara delik" sanki.

***

Malum, Çin'de ortaya çıkan salgın sonucu 11 milyonluk Wuhan kentinin karantina altına alınması üzerine komplo teorileri ve paranoyaları ortalıkta uçuşmaya başladı.
Devletlerin özünde birer "komplo teşkilatı" halini aldığı bir dünyada hiçbir şeye "hıh, komplo teorisi!" diye dudak bükülemez.
Virüs salgını tesadüfidir, kazadır, olağandır, olağandışıdır...
Hepsi olabilir!
Ama virüsler üzerinden savaş, kıyım, yeni düzenler kurma hazırlıkları tamamen gerçektir.
Yani her vesileyle diyorum ya...
Hiç değilse, nasıl bir dünyada yaşadığımızı bilelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA