Şimdi bir hafta boyunca medyada yukarıdaki sorunun ekmeği yenecek.
Net!
Astrologlar şimdiden başladılar yeni yılı yorumlamaya...
Bakmayın siz, o allı pullu astrolojik terimlere; hepsi sizin bizim gibi haberleri takip ediyor ve gelecek günlerin fırtınalı geçeceğini kestirebiliyorlar.
Ben de bu soruya cevap olarak apaçık bir yerden başlayayım mı?
Havasız, cilasız fakat sert bir yerden...

***

Trump üç gün önce ABD'nin yeni savunma bütçesini ve "tahsisatlar yasası"nı imzaladı.
Bizi ilgilendiren ne var bu imzada?
İki şey...
Birincisi...
Türkiye'ye karşı yaptırımlara kapı açıldı.
F-35'ler konusundaki anlaşmazlığa hem teknik hem de duygusal olarak az çok hazırlıklıyız ama "ABD'nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele yasası"nın Türkiye için de işletilmesine çağrı yapılması önemli.
İkincisi...
Güney Kıbrıs'a uygulanan Amerikan silah ambargosu kaldırılacak.
Yani Rumlar bizim egemenlik haklarımıza karşı doğrudan ABD tarafından silahlandırılacaklar.
Bu iyiden iyiye Akdeniz'de suların ısınacağını gösteren bir karar...

***

ABD'nin şu anki kararı ve tutumu açık: Türkiye'nin Akdeniz'e çıkmasını istemiyor.
Artık lafı yumuşatıp dolandırmanın anlamı yok!
ABD'nin bize karşı yaptırımların kapısını açarken Güney Kıbrıs'a silah satacak olması bir "savaş kararı" olmasa bile, "savaştırma planı" niteliğindedir.
Trump'ın imzaladığı kararda "Türk akımı" ile ilgili yaptırımın yol açacağı gelişmeler konusuna ise hiç girmiyorum.
O başlı başına hem Avrupa'yı hem de Rusya'yı sıkıntıya sokacak bir karar.

***

Sonuç...
Türkiye büyük bir ülkedir.
Öyle ucuz numaralara gelmez...
Hegemonyacıların "Şu Türkiye'ye bir ders verelim" hesaplarının tuttuğu günler geçti artık.
Ama artık bölgemiz için 2020'nin nasıl geçeceğini az çok anlamış olmalıyız.
Ve buna tek tek fertler olarak da hazır olmalı, agah kalmalıyız.

***

Kısa bir ara

Sevgili okurlar... Hafta sonuna kadar bana müsaade.
Kısmetse, altı çizilmiş satırlarla tekrar görüşeceğiz.
Bir sonraki hafta da yeni yıl ve yeni dönemde dünyanın halini detaylarıyla konuşacağız.