"Şaşkınım, lanetliyorum." "Bize insanlık dersi veren Avrupalılar insanlıktan çıkmışlar." "Yamyamlardır onlar, Belçikalılar değildir." "İlk kez böyle bir bilgi duyuyorum, kaynaklarınızı paylaşır mısınız?" Bu yukarıdaki cümleler neyin nesi mi?
Anlatayım...
***
Geçenlerde
Belçika'nın 1900'lerin başlarında sömürgesi Kongo'da uyguladığı vahşet sosyal
medyaya yansıdı.
Yukarıya aldığım cümleler bu vahşete gösterilen "dünyadan bihaber" tepkilerden bir bölüm sadece...
Oysa
Belçika refahını
Afrika'daki değerli maden ve ürünlerin sömürüsüne
borçludur.
O dönemde
akıl almayacak kadar zalimdiler.
Mesela kauçuk üretiminde çalıştırdıkları yerlilere bir günlük kota koymuşlardı.
Kotayı dolduramayanları başlarda ölümle cezalandırırken daha sonra sevdikleri yakınlarını öldürmeye başladılar. Çok sonra biraz
"merhamet"e (!) gelip yerli işçilerin kollarını
kesmekle yetindiler.
Bu anlattıklarım Batı'nın sömürgecilik tarihinin "sıradan" sayılan parçalarındandır.
***
Ama tepkilerden anladım ki, özel olarak ilgilenenler hariç
gençlerimizin bu tarih hakkında doğru düzgün bir bilgisi bulunmuyor.
İlgileri olduğu da söylenemez.
Gördünüz işte!..
Sömürge vahşetine inanmayıp kaynak isteyen
veya gerçeğin birdenbire farkına
varıp "meğer insanlıktan
çıkmışlar" diye dertlenen
genç insanlardan söz ediyorum.
Hatta biliyorum ki...
Magritte'nin, Audrey Hepburn'un, Tenten'in, "işeyen çocuk" heykelinin, bir tencere dolusu enfes midyelerin ve patates kızartmasının memleketinin böyle
bir tarihi olacağına inanmayacak dolu
insan var aramızda.
Malum, zihinler böyle sevimli şeylerle doldurulurken acılar da örtülüp unutturuluyor.
Malumat, dürüstlükten böyle kopuyor.
***
Diyeceğim şu...
Sömürgecilik tarihini okullarımızın müfredatına sokmalıyız.
Avrupa'yı eleştirirken kolaycı klişelere kapılmaktan ve Batı'nın gelişmişliğini överken de temelsiz biçimde atıp tutmaktan uzak kalmanın; dünya tarihi hakkında sağlam ve tutarlı bir birikime sahip olmanın yolu lise çağında böyle bir ders görmekle mümkün olabilir.
Niye milli eğitim müfredatımızda sömürgeciliği öğretmeye bugüne kadar önem verilmemiş, hatta kaçınılmıştır?
Onu da sizler düşünün, bakalım.
AYNA
Bilgisiz dürüstlük faydasızdır, dürüstlükten uzak bilgi ise tehlikelidir.
S. JOHNSON