Şunlara toplu halde bir bakın...
"Dolar neden 12 TL olacak!"
"Doların yükselmesine engel olamasak bile düşürürüz, hele bir 20 TL'ye çıksın da..."
"Bırakın 12 TL'yi, dolar 65 TL bile olabilir"
"Boşuna dolar 12 TL olacak demedik!"
"Dolar yıl sonunda 16.05 TL olacak."
"Dolar 12 TL olacak beklentisi güçleniyor."
" Dolar düşse bile ekonomide sekiz şiddetinde deprem olacak."
"Dolar hem TL'ye hem de sanayiye ağır yenilgi yaşatacak."
Bunlar aylardır ortalığı velveleye veren şerefsizlerin çektikleri Youtube videolarının başlıkları...
Böyle daha yüzlercesi var.

***

Sorsan, videolarda konuşanların birçoğu ekonomist, bazıları kendinden menkul "analist" vesaire...
Meydanı boş bulmuşlar ya...
Eli ne kadar yükseltirlerse, o kadar çok izleniyorlar.
En aşağısı 150 bin, bazıları bir milyon izlenmeye sahip.
Ortalık bunlarla doluyken, doların bu seviyede kalmasına şaşmalı asıl!
Milleti böyle ürküttükleri yetmiyormuş gibi, bir taraftan da "bankalardaki döviz mevduatı artıyor, halk dövize kaçıyor" diye el ovuşturup kıs kıs gülüyorlar.
Hele bir tanesi var ki, neye, hangi hale "tercüman" olduğunu hiç anlayamıyorum ama adam duramıyor, her gün yeni bir felaket senaryosu üretiyor.
Adam iki yıldır "iç savaş çıkacak" diyerek Youtube'dan ekmek yiyor, para kazanıyor da, be hey siz izleyiciler, size ne oluyor?
Bu nasıl bir felaket şehvetidir, söyler misiniz?
Ne tür bir sersemliktir bu?

***

Bir de ne zaman finansal saldırıya uğrasak hemen dudaklarını hafifçe yana doğru kıvırıp, üsten bakarak"böyle bir şey yok" diyen kesim var, malum.
Mesela kimi büyük iş adamları, kimi tanınmış akademisyenler, kimi siyasetçiler...
Onlara göre...
"Kur krizi"nin sebebi iç dinamikler.
Dünya egemenlerinin Türkiye ekonomisini sarsmaya yönelik bilinçli hareketlerinden söz etmeyi bir tür cehalet olarak gösteriyorlar.
İstiyorlar ki, "biz bu işi beceremiyoruz" densin!
İstiyorlar ki, yine eski zamanlardaki gibi IMF kapısına dayanılsın.
Ama ne oldu?
ABD Başkanı Trump geçen gün bütün patavatsızlığıyla "kur krizi"nin adresini gösterdi: "Biz yaptık" dedi.
Bu berbat tayfa şimdi sus pus.
Tekrar konuşmaya başladıklarında, bu kez milletçe laflarını ağızlarına tıkayalım.
Tamam mı?