Yalan söyleyemem...
Bazen üzerime bir bitkinlik, hatta bıkkınlık geliyor.
Neden mi?
Anlatayım...
Maşallah, herkeste bir atıp tutma hevesi...
Ama yeni şeyler öğrenmek ve sorgulamak isteyen yok denecek kadar az.
Kimse ezberi bozulsun istemiyor.
Yazarı çizeri dahi öyle.
Düne kadar "enformasyon çağındayız" diye ortalıkta şişinerek dolaşanlar, şimdi kişisel kanaatlerini desteklemeyen bilgileri yok sayıyorlar.
Ama iddiada ve inatçılıkta zirveyiz.
Eh bu durumun rutin güncel politika dışında bir şeyler yazmak isteyen için heves kırıcı olduğunu söylememe gerek var mı?
***
Geçen gün "
ekolojik problemler global bir yalan mı, yoksa gemi batıyor da kimse güvertedeki müziği susturma cesaretini gösteremiyor mu?" diye sordum ya...
Gördüm ki...
Benimle birlikte meseleyi baştan düşünmeye yanaşan okur sayısı, ezberini tekrarlamayı tercih edenlerin yanında çok cılız kalıyor.
"Ben ekolojik hassasiyetlerimi asla terk edemem, ülkeleri yönetenler ne yaparsa yapsın" diyenler çıktı.
Hiç azımsanmayacak bir kesim sahiden
damlatan musluğu tamir ettirirse, poşet ve pet şişe kullanmazsa yeryüzünün kurtulacağını sanıyor.
***
Soruyorum...
ABD devletine "jet uçakları atmosferin katilidir, buna çare bulun" diye dilekçe veren ünlü akademisyenin birkaç ay sonra instagram sayfasında marifetmiş gibi "sürekli uçuş kartı"nı koymasındaki tuhaflığa dikkat ettiniz mi?
Dikkat edip de "bu nasıl yalan dünyadır" diyen var mı?
Ya yeni kuşak dev şirketlerin sahiplerine ne demeli? "
Yeryüzünü boşverin, Mars'a yerleşelim" türünden modern medya masallarıyla kitleleri uyutuyorlar.
Ama bizim "okumuşlar"ımız hayran hayran baktıkları
Elon Musk'a,
Jeff Bezos'a bir kez bile "
ne oluyor yahu, saçmalamayın!" diye sormuyor.
***
Sadece ana akım enformasyon ağına açık medya ve yayın dünyasına sahip olmamız da ayrı problem...
Mesela "küresel ısınma" tezinden ciddi biçimde şüphelenen bilim insanlarının makalelerini görüyor musunuz? Hayır!
Ya da global kapitalizmin büyüme hırsının artık dönüşü olmayan bir yolda ilerlediğini ve bu durumun yeryüzü için bir felaket olduğunu iddia eden kaç ciddi çalışma okudunuz Türkçe'de?
Oysa dışarıda şu sıralarda en çok bu iki konu üzerinde yayın yapılıyor.
Sonuç olarak bir daha vurgulayayım...
Öğrenip sorgulamamız gereken çok şey var ve
vakit daralıyor.