Hatırlayacaksınız...
2014 yılıydı...
Sosyal medyada "Ekmek için Ekmeleddin" sloganıyla dalga geçiliyordu.
Muhalefetin çatı adayı İhsanoğlu'nun fotoğrafının altına "slogan bulamadım" diye yazılmış bir görsel çok tutulmuştu.
Doğrusu, döner tezgâhı önünde "yarım ekmek içi Ekmeleddin" yazan görseller de iyiydi...
Peki mesele slogan uydurmak mıydı?
Yoksa muhalefet için bir çıkış yolu bulmak mıydı?
Hep yazıyorum ya...
Bizler daha çok "slogan bulamadılar, uydurdular, komik oldular" açısından baktık, olup bitenleri hafife aldık ve sanırım, yanlış yaptık.
Onlar ise çıkış yolu arıyorlardı ve Erdoğan karşıtı muhalefeti yöneten akıl bu stratejiyi hiç terk etmedi.
Sonuçta, "çatı adayı" ile başlayıp "seçmen için ortak çatı"ya kadar geldiler.

*** Yine hatırlayacaksınız...
Hatayı fark edip derhal karanlık ortaklıktan çekilen MHP bölünme tehdidiyle karşı karşıya bırakıldı.
"Ekmek için Ekmeleddin" kampanyasının medya sorumlularından Özlem Gürses'in 23 Ocak 2017'de "artık zamanı geldi, yazayım" diyerek kaleme aldığı yazısı ilginçtir.
Ekmeleddin Bey'i tanımadan, hatta adını bile duymadan bu işe girişen Gürses, "MHP'nin bizi sahada nasıl yalnız bıraktığı, vekillerin tutumu, yol hikayelerimiz kapsamlı bir kitabın konusu" diyordu.
Yazıdan çıkarttığım şuydu: Bir sürü siyasal aktör, hatta Ekmeleddin Bey de farkına varamadan (FETÖ'nün de niteliğini az çok belirlediği) bir akışa kapılıp sürüklenmişti. *** Peki bugün durum nasıl?
Birkaç yıl sonra da o taraftan birileri çıkıp "İmamoğlu'nu tanımıyorduk, zaten küçük bir belediyenin başkanıydı, kampanyamızın yarısına kadar tanınırlık oranı yüzde ellilerdeydi" diye yazsa (ki şimdiden benzer laflar mırıldananlar var) ne fark eder?
Bir mekanizma var ve hâlâ işliyor çünkü...
Şimdi akışa kapılanlar ise seçmenler...
İçimiz kan ağlayarak da olsa, kabul edelim ki, 15 Temmuz sonrası izlenen politikalar bu mekanizmayı durdurmak ve insanların aldatılmasını önlemek hedefine varamamış...
Ve taktik yapısı, antrenmanlarıyla fena halde gayrı milli bu mekanizma birbirine çok uzak sosyal, kültürel, siyasal kesimlerden insanları Erdoğan karşıtlığı üzerinden yapıştırıp artık elle tutulur sonuçlar almaya başladı.
AK Parti kurmayları artık "biz kendi söylemimize ve seçmenimize bakarız, gerisi bizi ilgilendirmez" diyemez.
Yetmiyor çünkü...