Uluslararası ilişkilerde "küçük ve önemsiz haberler" diye bir şey yok artık!
O yüzden dikkatli olmak ve hafızamızı diri tutmak zorundayız.
Ne için?
Dünyada olup bitenleri ve daha önemlisi pek yakında olacakları anlamak için.
Bazı küçük olayların büyük bir "operasyon ağı"nın parçaları olduğunu görmezden gelmek pahalıya patlayabilir.
***
Hatırlayalım...
Üç ay önceydi...
Pakistan'ın yeni yönetimi Çin'le 64 milyar dolarlık ticaret anlaşmaları yapmak üzere masaya oturmuş, üstüne üstlük
Çin'den hava savunması
için gelişmiş teknolojili yeni silahlar alacağını
açıklamıştı.
Trump çok sert çıktı ve "terörle mücadelemize destek olmayan
Pakistan'a yardımlarımızı keseceğiz" dedi. Yetmedi, Twitter'dan Pakistan yönetimine
"ahmaklar" diye hakaret etti.
Imran Han "Biz size 11 Eylül saldırılarından beri yardım ediyoruz ama Afganistan'ın hali ortada, hiçbir şeyi başaramadınız" mealinde sözlerle karşılık verdi.
Sonra?
İşte orası önemli...
Pakistan bombalarla kavruldu. Terör saldırılarında onlarca insan öldü.
Dahası bu saldırılardan biri fazla manidardı, çünkü doğrudan
Çin'in Karaçi konsolosluğuna yapılmıştı.
Şuraya da bir mim koymakta fayda var: Saldırıları
Belucistan Kurtuluş Ordusu adlı örgüt üstlenmişti.
***
Şimdi üç ay önceyi bırakalım...
Pakistan ve Çin ilişkilerinin hız kesmeden devam ettiğini akılda tutarak geçen hafta sonuna bakalım...
96 saat içinde
İran Devrim Muhafızları'na ve
Hindistan'da bir askeri konvoya terör saldırısı düzenlendi.
İran ve Hindistan saldırılardan Pakistan'ı sorumlu tuttu.
Dün de Pakistan'da bir askeri konvoy saldırıya uğradı.
Rastlantı mı bütün bunlar?
Hayır!
Bana sorarsanız,
Pentagon, "haylazlık" eden Pakistan'ı Hindistan ve İran'la sıcak savaşa iterek cezalandırmak istiyor.
O bölge İpek Yolu için hayati önemde.
Pakistan, Çin'le flörtünü sürdürmekte ısrar ederse ne olur?
Yaşayıp göreceğiz.
2006'da
Pentagon'da çizilen ve dönemin neo-conları tarafından benimsenen malum haritanın devreye sokulması da bir ihtimal.
Hani P
akistan'ın küçüldüğü, Belucistan diye bir devletin çizildiği harita...
Gidişat öyle.
***
Hepsi bir yana, şurası net...
İlkbaharda gözümüz Pakistan ve İran'da olacak.
Türkiye bu gelişmelerin uzağında değil!
Bizi yeni stratejiler geliştirmeye ve teyakkuzda olmaya iten bir sürece girdik.