Bunlar öyle tipler ki...
Kafalarına saksı düşse, seküler bir keramet(!) aramaya kalkışırlar...
Fakat bir sosyal olayın arkasındaki karanlık hesapları sorgulamaya kalkarsanız, burun kıvırırlar...
Derhal "kendiliğinden gelişen sosyal dinamikler"den dem vururlar...
Mesela...
Macron "Avrupa ordusuna mecburuz" dedi ve anında Trump'dan ağır hakaret yedi, üzerine "Sarı Yelekliler" Paris'i yakmaya başladı ya...
Bunlar arasındaki bağı vurgulamaya görün, hemen "komplocu çomar" olursunuz.
Solculuğun, liberal cool'luğun, akademik ağırlığın şanı bunu emreder.
Bu tayfaya sesleniyorum...
Tabii arkadaşlar, tabii...
Bu taş taş üstünde bırakılmayan Champs Elysees, Cumhurbaşkanlığı sarayına yürümeler, içinde patlayıcılar taşınan sarı yelekler falan hep öyle birdenbire, hep kendiliğindendir...
***
Neymiş?
Sarı Yelekliler hareketinin nasıl böyle hızla örgütlendiğini kimse anlamamış, mış, mış...
Le Pen'in partisi dahi uzaktan şaşkınlıkla izliyormuş, muş, muş...
Bizdeki birtakım sol gruplar Sarı Yeleklileri etiketledi bile: "
Tipik bir taban hareketi; lidersizler."
Fransa'da da var böyle
şık saftorikler...
Onlardan biri kalkmış, şöyle diyor: "Olanlar mutsuzluğun toplu dışavurumudur, yakıt zammıyla zirve yaptı."
Oysa aynı adamlar, hiç hesapta olmayan Macron'un bir yılda partisini örgütleyip seçimi kazandığında da uyanamamış; arkasında sosyal bir zemin aramış, bir türlü bulamayıp susup oturmuşlardı.
Macron'un uzun zamandır
küreselci J. Attali ve ekibi tarafından bu
tarihsel an için hazırlandığından haberleri
yoktu.
Çünkü
büyük oyuncular devreye girdiğinde sosyal dinamiklerin buharlaştığını bilmek istemiyorlar.
***
Paris'teki kaynaşmanın alevli yüzü sönse bile zemindeki patırtının artık durulma ihtimali yok.
Silahın sahipleri (Pentagon ve müttefikleri) ile
paranın sahipleri (Küreselciler ve piyasa güçleri) arasındaki kavga öyle kızıştı ki...
Geri dönüş düşük ihtimal.
11 Eylül ile başlayan sürecin sonunda Suriye savaşı ve Trump'ın seçilmesinin bir tür domino taşı etkisi yaptığını görüp kabullenmek gerekiyor.
Şimdi kavga doğrudan dokunulmaz sanılan Avrupa'nın göbeğine taşınacak.
Kabul etmek zorundayız ki...
Tablo
iki büyük savaş öncesi Avrupa tablolarını andırmaya başladı.
Türkiye, "dışarda" ve hep sakin kalmalı!