Tv tartışmacılarının hep yüksek perdeden seslendirdikleri iddialarını eleştirmek, hele kimisinin yok yere hır çıkaran mizacıyla dalga geçmek kolay.
Biraz da bunun için oradalar.
Fakat Facebook'uyla, Twitter'ıyla sosyal medya televizyon kanallarından farklı mı?
Hepimiz oralarda benzer bir tartışma şehvetine kapılıp sürüklenmiyor muyuz?
Tv'de Suriye'nin geleceğini tartışırken "son dakika" anonsu olarak verilen "dolar artışı" haberinin üzerine bir anda uluslararası finans uzmanlarına dönüşen kişiler hafiften komik görünüyorlar da, bizim sosyal medyadaki canhıraş uzmanlık gösterilerimiz çok mu farklı?
Üstelik tv'dekiler tartışmayı makul ve nazik bir seviyede tutmaya az çok özen gösteriyorlar ama sosyal medyada hiç fren yok.
Güncel siyaseti bırakıp gündelik yaşantımıza dönersek...
Şu berbat yanılgının altını çizmek gerekiyor..
Tartışmak, anlamak ve anlaşmak için bir yol değildir.
Olamaz.
Çünkü anlamak sakin kafa ister. Laf kalabalığıyla arası hiç iyi değildir.
Öğrenmeye muhtaçtır, anlamak.
Bazen bildiğimizi sandığımız birçok şeyin üstüne çarpı çizip baştan öğrenmeyi gerektirir.
Anlaşmak ise önce niyet, sonra sohbet ister.
İddialaşmakla ilgisi yoktur. Net!
Sadece bunu bilsek yeter.
***
AYNA
Bişr b. Haris şöyle derdi: Ahmağa bakmak, insanı üzer. Cimriye bakmak kalbi katılaştırır. (Akıllı Deliler Kitabı)