"Suud müftüsü daha geçen ay İsrail'le kavga etmenin haram olduğunu söyledi, şimdi Kudüs'teki hava biraz yatışsın, göreceksiniz Filistinlileri suçlu ilan ederler."
Geçen akşam mahalle esnafıyla ayaküstü muhabbetimiz bu minvaldeydi.
Birkaçımız "artık bu kadarı da olmaz!" anlamında başını sallayıp duruyordu.
Onlara geçen yaz başından beri medya yoluyla Arap dünyasının zihninin hamur gibi yoğrulduğunu; halkların İsrail ve Pentagon işbirliğinin yeni hamlelerine razı olabilecekleri bir noktaya nasıl sürüklendiklerini anlatmaya çalıştım.
Nihayetinde (yürür yürümez başka!) bölgenin 2030'larını hedef alan bir stratejinin ilk ayağıydı bütün bu yaşadıklarımız.
İşte o anda içimizden biri mırıldanır gibi "Şimdi 15 Temmuz'u daha iyi anlıyorum" dedi; "başarılı olsalardı, elçiliğini Kudüs'e taşımaya kalkan ikinci ülke biz olurduk."
***
Diyorum ya...
Yeni baştan öğrenme günlerindeyiz.
Batılı liberal/sol zihinsel çerçevenin bize unutturmaya çalıştığı vatan gibi, devlet gibi kavramları baştan tarif ettik ve sevdik.
Buna bağlı olarak henüz yakın zamanlarda başımıza gelenleri değerlendirme noktasında da her gün yeni bir gelişme kaydediyoruz.
Şükür ki, zihnimiz biraz daha açılıyor.
Mesela 15 Temmuz'da millet değil de,
FETÖ ve müttefiki güçler galip çıksaydı...
İçerdeki diğer Batı'ya yakın muhafazakâr ve liberal ortaklarıyla birlikte "
Güneyde sevilen ülke"lerine nasıl yaltaklanacaklarını...
Kudüs'ün İsrail ve ABD tezlerine göre yeniden dizayn edilmesi için dini kisveli bin türlü kılıf ve yorum uydurmakta zorlanmayacaklarını şimdi daha
iyi anlıyoruz, değil mi?
***
İsveç'e kaçan
Zaman gazetesi Ankara temsilcisinin bugünlerde attığı
tvitlere bakıyorum...
Kudüs mitinglerinde yürüyenleri El Kaideci ilan ediyor. "Türkiye'de Başkanınıza hakaret ediliyor" diye Washington'a şikâyet ediyor. Pentagon'un "
yeni Arabistan" planına tam gaz destek veriyor.
O alçak İsveç'te, ötekiler
ABD'de, birçoğu Balkan ülkelerinde...
Ve bazıları da aramızda, hâlâ buradalar.
Hatta
siyasetin tam göbeğindeler...
Sinsice yapmaya çalıştıkları bir şey var: 15 Temmuz ve FETÖ hakkında toplu bir
"uyku" durumu yaratmak ve olup bitenleri yavaş yavaş
unutmamızı istiyorlar.
Uyanık kalmak zorundayız.