Yıllar boyu sinema salonlarında sıra o sahnelere geldiğinde kalpleri tatlı bir heyecanla çarptı.
Sonra aynı filmler televizyonda gösterilmeye başlandığında o sahneleri tekrar tekrar izlediler.
Çocukları da farklı değil; bilgisayar ekranlarından izledikleri dizilerde öyle sahneler olduğunda yüzlerini neşe ifadesi kaplıyor.
Hangi sahneler mi?
Kilisede nikâh sahneleri tabii.
Ama aynı insanlar şimdi "devlet görevlisi olan müftü de nikâh kıyabilir" dendi diye patırtı çıkartıyorlar.
Onlara boş yere palavradan demokrat, uyduruk milliyetçi deyip durmuyorum.
***
Bizimkilerinki
kör ve sağır bir ezbercilik; taş kesilmiş bir laiklik ve Batı karşısında mutlak bir ezikliktir.
Mesela bu Çankaya,
Kadıköy, Nişantaşı, Alsancak tayfasına...
Desek ki...
Hollywood romantik komedilerinde size tatlı hayaller kurduran o sahneler var ya...
Gelinle damadın arkasına teneke bağlı arabayla uğurlandığı bina
kiliseydi...
Nikâhı kıyan kekeme adam
papazdı...
İşittiğiniz müzik
kilise orgundan geliyordu...
Nasıl karşılık verirler, söyleyeyim:
"Canım o başka!"
***
Onların hep bu yanlarını vurguluyorum diye bana da çok kızıyorlar.
Ama yazmayayım da ne yapayım?
Yazıktır, çünkü bu
sahte tartışmalarla hem kendilerini, hem
de memleketi
vasata mahkûm ediyorlar.
Umarım, bu tartışma toplumu örfe dair taleplerle dar laiklik kavrayışı arasında bir çekişmenin içine sıkıştırıp işin esasının taraflar arasındaki nikâh akdi ve hukuku olduğu unutulmaz.