Ben "küreselci mahfil"lerden diyeyim, siz "yok yahu, direkt Fetö'den" deyin ama bir işaret çakıldığı, kesin.
Belki de muhafazakâr kesimde yeni kıpırdanmaya başlayan pek hesapçı ve pek mahcup anayasa itirazcılarından gelen bir öneridir.
Fakat sonucu görüyoruz.
CHP teşkilatı, kimi CNNTürk, NTV yorumcuları ve Ataşehir, Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Çankaya, Karşıyaka ahalisi ağız değiştiriverdi.
Neymiş? "Sistem değişikliğine itirazları şahıs odaklı değil"miş...
Asıl Erdoğan'dan sonrası korkutuyormuş onları...
Sanıyorlar ki, Erdoğan nefretlerinin bir günde bittiğine bizi inandıracaklar.
Sanıyorlar ki, 15 Temmuz'da katilleri gizlice alkışlayanları fark etmemiştik; "hepsi tiyatroydu" diye sayıklayan pislikleri tanımıyoruz.
***
Hatta geçen akşam...
Bir tv sunucusunun korkunç bir şeyden söz edercesine gözlerini büyüterek "
ya bir sonraki seçimde bağımsız biri seçilirse, kötü olmaz mı?" diye sorduğuna tanık oldum.
Acaba hanımefendinin demokrat (!) zihninde "bağımsız Cumhurbaşkanı adayı" nasıl bir şeye tekabül ediyordu?
Demek ki,
yeni taktik bu...
"Erdoğan'a değil, yeni sistemin sakıncalarına odaklanın!" denmiş ama ezberci olduklarından derslerini de çalışmıyorlar.
Her ağızlarını açışları, her itirazları mevcut sistemin nasıl demokratik temsilden uzak olduğunu ve siyasetin mafyalaşmasına yol açtığını bir kez daha vurguluyor.
***
Doğrusunu isterseniz...
Sabah akşam "
benim oyum çobanınkiyle bir mi?" diye sorarak ömrünü yiyen kesimler beni pek ilgilendirmiyor.
Onlar "Hayır!" vermezlerse, milletin hatırı kalır!
Fakat bir de eşine dostuna, okuruna, izleyenine "
ezelden beri AK Partiliyim fakat bu sefer biraz bunaldım" havası verenler var ki, beni cidden şaşırtıyorlar.
Hele özel konuşmalardaki imaları, halleri, tavırları...
Öyle safça sormak istiyorum bazen...
Yahu ne zaman bu "
beyazlaşma" sürecine girdiniz?
Yoksa, 16 Nisan'dan sonra direksiyon tamamen milletin eline geçecek, "
mahalle"nin hükmü bitecek diye mi korkuyorsunuz?