Nasılsa utanmaları yok!
Cesaretlerini toplayabilseler ve hani dilleri varsa...
"Fetöcü dediğin bir avuç deli" deyip bütün olup bitenlerin üzerini örtüverecekler.
Şimdi yeni bir çıkış yolu buldular.
Doğrudan "darbecilik" kavramı üzerinden yürüyerek 15 Temmuz gerçeğini erozyona uğratma çabasına giriştiler.
***
Malum, Doğan grubu yazarı düz koşulara başladı bile...
Fetöcü
polis şefleriyle can ciğer kuzu sarması olmuş, onların kaleme aldırdığı kitaplar çıkartmış, canını sıkanı Pensilvanya'ya şikâyet ettiğini herkese açıkça söylemekten hiç çekinmemiş; Fetö kanallarında baş köşeden inmemiş birini "
inatçı diyebilirsiniz ama darbeci diyemezsiniz" diye savunmaya kalkıştı geçen gün.
Yetmemiş ki, aynı yazısında Fetö medyasının en ünlü isimlerinden ve Pensilvanya ziyaretçilerinden bir başkasını "
Fetö saçmalıklarıyla yan yana gelemeyecek kadar bağımsız ve bağlantısız bir aydındır" diye göklere çıkardı.
Âlemi kör, herkesi sersem sanmak mı bu?
Yoksa nasıl bir
misyon verilmişse kendisine artık, ondan kaynaklanan bir pişkinlik mi?
***
Tabii bir de sosyal medyanın "
İyi çocuktur, tanırım"cıları ve "
O kişi mi? Her şey olur darbeci olamaz!" itirazcıları var.
Bu gidişle
darbe destekçiliği o akşam erken saatte tankları alkışlayan Bağdat Caddesi sakinlerinin üzerine kalacak.
İstanbul'un
en güçlü ve havalı devlet üniversitelerinden birinin rektör danışmanı geçen gün tvitler attı.
Neymiş efendim, şu anda tutuklu bulunan
bilmemkim onun hocasıymış, üzerinde hakkı varmış, o halde darbeci olamazmış!
Şaka gibi ama gerçek!
İnsan suratlarına bağırmak istiyor; Haydi 17/25 Aralık'ta olan biteni zaten hiç takmadınız ama 15 Temmuz şehitlerinden, gazilerinden de mi utanmıyorsunuz?
***
Eh nihayetinde "
büyük paralel"in (Fetö'yü de kurgulayan
küresel güçler) uşaklarından
söz ediyoruz deyip geçeceğim
ama...
Midemi bulandıran şu...
Böyle giderse, darbe girişimi bir "
TSK arızası" olarak kamuoyuna sunulacak.
Korkarım, ardından da "
zaten Fetöcü dediğiniz de hepi topu üç beş kişi"
noktasına gelinir.
Asıl mesele ne peki?
Tabii ki, Fetö'nün arkasındaki "
akıl" ve "
kurgu"nun sahneden kaçırılması, tartışmaya kapatılması.
Anlayacağınız, durum ciddi.
Bu türden zihin bulandırma çabalarına karşı hep uyanık kalmak gerek.
***
NOT DEFTERİ
Burnu tıkalı bir insan, hayatın güzel bahçesinin ortasına atılmış bir talihsiz ve bir sersemdir. Eskiden burnum sayesinde, dünyanın daha az yabancısıydım. Bu duyu sayesinde, çevremden aldığım zevkin lezzeti daha samimi, daha derin ve keskindi. AHMET HAŞİM (Bize Göre)