Siyasete ara verip bugün yine "insan"dan konuşalım...
Modern insanın kendi kendine inşa ettiği, sonra da mızıldanarak yakındığı mahkûmiyetlerinden söz açalım...
Geçen gün bir tanıdığım şöyle dedi: "Sık sık hayat tarzlarımıza tutuklu kalmamızdan söz ediyorsun ama arkadaşlıklarımız konusuna hiç dokunmuyorsun! Halbuki işin püf noktası orası!"
Haklıydı.
Zihninden geçenleri biraz daha açmasını istedim.
Devam etti: "Günümüz insanı yalnızlıktan korkuyor; sırf arkadaşsız kalmamak için berbat ilişkilere boyun eğiyor, bir gram şeker için tonla keçiboynuzu yemeyi andıran arkadaşlıklar, durmadan birbirini besleyen dedikodular ve ister istemez oluşan mahalle baskısı vesaire..."
***
Aslında bu sözlere eklenecek şey yok! Derdi apaçık ortaya seriyor.
Çevremde sırf arkadaşları yüzünden
kendi hayrına olacak değişimlere kapıları kapatan o kadar çok insan var ki!
"Bardağı bomboş yaşayan dostlarına hadi şu bardağı dolduralım" diyemiyorlar.
Yere çivilenmiş gibiler. Ne kalpleri ne ayakları kıpırdayabiliyor.
Oysa onları oraya bağlayan çiviler falan değil, bildiğimiz "
arkadaşlık ortamı" denen şey.
Endişe çağındayız; "
Uyuz gibi yayılan şüpheler"
çağında...
İnançsız, huysuz, huzursuz arkadaşların endişe mikrobunu yaymaktan nasıl haz aldıklarını bilmiyor muyuz sanki!
***
Kusurlarını örtmeyen, sırrını saklamayan, sürekli kendisine benzemeni isteyen ama "
kendi"ni bilmeyen, yüzüne bir gün bile şefkat ile bakmayan insanları arkadaş belliyorsan...
Halis duygu ve düşüncelerden bihaber arkadaşlarını el üstünde tutuyorsan...
Ha ha, ho ho, he he...
Sadece geyikle ve muhabbetten uzak geçiyorsa günlerin...
Geçmiş olsun!
Çünkü ömrün de hayatını değiştirmen gerektiğini bilmene rağmen yerinde sayarak geçecek demektir.
Arkadaşlık konusunda
Hz. Ali'den rivayet edilen bir sözü hatırlatmakta fayda var: "
Kalpler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır."
Bir soralım bakalım, bizim buluşmalarda bu "
tesir" nasıl oluyor?
Cevap çok şey anlatır.
***
NOT DEFTERİ
İnsanlara
enerji çözümleri sunuyorum. Onları elektrik veya doğalgaz idaresine yönlendiriyorum. Yaşam alanlarının gerçeğini keşfetmek hoşuma gidiyor.
Merakımda kesinlikle küçümseme yok. Sadece bir ayrıntı gibi görülen, dile getirilmeyen bir sırrı açığa çıkardığımın farkına varıyorum. İnsanlar farelerden daha iyi şartlarda yaşamıyor. Reklamlarda, filmlerde muhteşem evlerde dolandıklarını görüyoruz. On beş senelik meslek hayatımda bu muhteşem evlere taşınıldığını hiç görmedim.
AMELIE NOTHOMB (Kış Yolculuğu)