Şu "Yeni Yıl" şamatasını oldum olası anlamadım.
"Eğlenmek, iyi vakit geçirmek için bir fırsat işte!" diyenlere sözüm yok. Kabul!
Fakat bağlam komik gelmiyor mu?
Düşünün...
Kutsal takvimlerin başlangıç günlerini şenliklerle karşılayan kadim kültürlerin gönül dünyasından uzak insanlar uyduruk bir takvimin son gecesinde kendilerini kaybediyorlar.
"Yeni yıl"ın bir takvim cilvesinden başka hiçbir şey olmadığını; 1 Ocak'a bir gün önceki dertler, hayal kırıklıkları ve mecburiyetlerle girdiklerini unutmak için...
Hatta "evren" diye garip bir şeye inanıp ondan yeni yıl için dileklerde bulunmayı her nedense şık buldukları için...
Kendilerini ve çevrelerindekileri neşelenmeye zorluyorlar.
Zorla neşe olur mu?
Bana artık bayağı uzun gelen ömrüm boyunca gönülsüz de olsa, epeyce yeni yıl eğlencesi yaşadım.
Neredeyse hepsinde "neşe"nin erkenden yatağa gittiğini, "eğlence"nin yalnız başına, gergin ve mutsuz biçimde sabahladığını gözlemledim.
İstediğiniz kadar kızın bana ama dışarıdan bakınca, tablo fena halde gülünç.
Hatta biraz da acıklı!