Kelimeler görmüş geçirmiş varlıklardır. Onlara masum muamelesi yapmak saflıktır.
Hele kavramlar...
Hem birbirleriyle hem de insanlarla kavga ederler.
Toplumları uyandırdıklarından daha çok uyuturlar.
Ve fena aldatırlar!
Şu yeniden piyasaya çıkan "normalleşme" kavramı mesela...
Ne zaman karşılaşsam, huylanıyorum.
Oysa AK Parti- CHP koalisyonunun rüzgar vantilatörleri ve medya promosyoncuları bu kavrama bayılıyorlar.
Üstelik çok iddialılar...
"Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var"mış...
Onlara göre bu koalisyon hem Türkiye'nin hem de iki partinin "normalleşme" sürecini başlatacakmış...
***
Malum,
AK Parti hem rejimin vesayetten kurtarılması çabalarını anlatırken hem de çözüm süreci boyunca bu kavramı sık kullandı.
Çünkü "
sözde demokrasi, özde bürokrasi" rejimini, bu rejimin varlığını
dindarları ve Kürtleri inkar politikaları üzerine inşa etmesini "
anormal" olarak tarif etmişti.
Bu bakımdan, halkın sessiz çoğunluğunun "
normalleşme" kavramını anlayıp benimsemesine şaşmamak gerek.
Ama kavramın bugünlerde yeniden tedavüle sokulmasında müphem imalarla birlikte tatsız hesaplar var.
Haydi "
beyaz medya"yı anlarım da...
Muhafazakar çevreden gazeteciler ve politika analistlerinin derdi ne?
Ağızlarında geveliyorlar...
Neymiş...
Bu koalisyon gitgide artan dış tehditler karşısında Türkiye'nin yerini normalleştirirmiş...
Cumhurbaşkanının pozisyonunu normal çizgiye çeker, gerginliği azaltırmış...
Ekonomiyi sakinleştirirmiş...
Hatta bu koalisyon,
AK Parti'yi dahi normalleştirecekmiş...
***
Fikirdir, tezdir, siyasi analizdir, tamam, tartışılır!
Ama bu arkadaşlar...
Erdoğan'ın gücü karşısında yıllar boyu susmuşlar da, şimdi onu Cumhurbaşkanlığı'nda kuşatma imkanı ararken bülbül olmuş gibiler...
Bir dış politika manevrasıyla
Esad dahi kurtarılabilirmiş,
İsrail Ortadoğu'nun orta direğiymiş
, Sisi'yle anlaşılabilirmiş de bunu söylemeleri için CHP'den destek yetişmesini bekler gibiler...
Oligarşik sermayenin ülkeyi yönetme arzusuna taş koymanın umarsız bir çaba olduğuna ve derhal o kesimle uzlaşmak gerektiğine inanıyor gibiler...
Yalan mı?
Yalan değilse...
Bu izlenimimde yanılmıyorsam...
Kavramlarla oynamayı bırakıp siyaseten berrak biçimde halkın karşısına çıksınlar.
Yok,
normalleşme dedikleri buysa...
Yaşasın anormal olan!