Bir mecliste eski bürokratların etkin olması ne anlama gelir?
"Bürokratik genetik" acaba demokratik temsili zedeler mi?
Biraz bu konu üzerinde düşünmenin zamanıdır.
Bürokrat deyince havalı oluyor, "yüksek makamlar" duygusu uyandırıyor ama nihayetinde bildiğimiz memurluktan söz ediyoruz.
Yani, devletten...
***
Bugün
Hindistan'tan Almanya'ya kadar birçok ülkede bürokratların demokratik temsilde çoğunluk oluşturmalarının
siyasi girişimciliği nötralize edici etkisi tartışılıyor.
Cümle uzun oldu, açayım...
Konu şu...
Bürokrat olmak, bir tür öğrenim sürecidir.
Devleti öğrenmek;
devletin önceliklerini milletin önceliklerinin önüne koymayı öğrenmektir.
Bu nedir?
Bir tür
devletçi realizm ve temkindir.
Problem tam o noktada işte!
Çünkü devlet durumu "
idare" ederken, siyaset çare ve çözüm aramak zorunda!
Bazı siyaset bilimciler buradaki çelişkinin parlamentolara aktarıldığını iddia ediyorlar.
Yani
yeni ekonomik hamleler peşinde olan iktidarlar veya daha geniş demokratikleşme yasaları çıkarmak isteyen meclis ittifakları bürokrasiden gelen "
realist" vekiller tarafından örtülü ya da açık biçimde engelleniyorlar.
***
Bunları yazmamın sebebini anlamışsınızdır.
Haberlere bakılırsa,
milletvekili adayı olmak için rekor seviyede bürokrat istifa etmiş!
Haklarıdır.
İşinin ehli bürokratların milletvekili olması millet için de bir kazançtır.
Fakat yine de uyarmak isterim...
Meclis, milletin meclisi olmalıdır, devletin değil! Bu kadar açık, bu kadar net!
Hele 90'larda
DYP'nin güvenlik bürokratlarından oluşturduğu "
A Takımı" ve ardından gelen siyasal felaketler insanın aklına geliyor da...
"
Aman sakın!" diyorum.
Ölçüyü kaçırmamak gerekiyor.