Muhalefeti, eleştiriyi, itirazı bir yana bırakıp nefret ederek siyaset yapmaya başlarsanız liseli ergen ruhu gelir, yakanıza yapışır.
Bilginin ve fikrin yerini aklın tartısından uzak duygularınız alır.
Sadece nefret etmekle kalmaz, olur olmaz şeyleri de sevmeye başlarsınız ya da düşmanınızın düşmanlarını dost sanırsınız.
Tamam, o ergen bu yolla dünyada kendine bir yer açmaya çalışmaktadır, anlaşılır bir şeydir.
Fakat bu tutum koskoca insanlar için tuhaf ve "ham" bir yöneliş değil mi?
Mesela değerli insan hakları savunucusu ve siyasetçi Mehmet Bekaroğlu'nun "CHP sevgisi"ni anlamakta zorlanıyorum. Bunun hakiki bir siyasi tavır olduğu söylenebilir mi?
***
Geçen hafta Hürriyet'e "
Sistem değişmedi" dedi Bekaroğlu. Yeni Türkiye'nin "yeni" olmadığını ima etti.
Diyelim ki, bu iddia doğru! İyi de
Bekaroğlu'nun o sistemin kurucu partisine; sistemin değişmemesi için canla başla çırpınan siyasal örgüte katılması normal mi?
Cevabı biliyorsunuz; Hayır, değil!
Problem tam o noktada! Siyasal fikir ve iddianın yerini siyasal nefret alınca iş değişiyor.
Yine Bekaroğlu diyor ki, "
Ülke hiçbir zaman şimdiki kadar kutuplaşmadı!"
Pes doğrusu!
Artık eşlik edeceği
seküler beyaz seçkinci Türkler bilinmesini hiç istemezler ama Bekaroğlu bilir; bu toplumu
daha en başında kutuplaştıran kaynak CHP'nin kurucu ideolojisi ve pratiğidir.
Bir baksa yeni çevresine görecek Bekaroğlu...
Alevileri Sünnileştirmeye, Kürtleri Türkleştirmeye, Türkleri sekülerleştirmeye çalışanlar kimler?
Bugün sürekli kutuplaşmadan şikayet edip kendi "
kutbu"ndan taviz vermeye yanaşmayan kimler?
***
AK Parti'den, Erdoğan'dan nefret ederek, irrasyonel bir duygusallığı siyasetin hammaddesi haline getirerek bir milim ilerleyemeyiz.
Ne muhalefet güçlenir, ne de demokrasimiz. Hepimize yazık olur.
Üstelik
daha derin ve sosyolojik nitelikte bir nefret de var ve aynada kendine hiç bakmıyor.
Dün
Yıldıray Oğur yazısını nefret suçlarını tarayıp raporlandıran vakıfta çalışanlara ayırmıştı.
Medyada nefret suçlarını tarayan bu kuruluşta çalışanların sosyal medyadaki halleri berbat!
Düşünebiliyor musunuz, proje koordinatörü "
ya gerçekten ölmeyecek mi bu adam!" diye tvitler atan biri!
Bu adam mı Yılmaz Özdil'i ve diğerlerini değerlendirecek?
Umutsuz ve umarsız bir beklenti.