Nezahet yoksa nezaket yalanmış!
Etrafa hoşgörü ve nezaket pazarlayanlar vardır hani...
Ayaklarına basılınca, çıkarlarına uymayınca, kafaları basmayınca içlerinden bir canavarın fırlayıverdiğini bazen unuturuz da...
Hayat sarsarak hatırlatır!
Bugünlerde sosyal medyada güncel siyasi tartışmalara dahil olanlardansanız...
Bir "camia"nın pek "beyefendi" kimi mensuplarının nasıl birdenbire hakaret, horlama ve nefret hoparlörü haline geldiklerine ve ağız dolusu küfür edebildiklerine...
Hiç utanıp sıkılmadan...
Büyük bir özgüvenle...
Bu kabalık ve hakaret kampanyasını sürdürebildiklerine tanık oluyorsunuzdur.
***
Yapay kibarlıktan da, sahneden inmek bilmeyen dobralıktan da hep ürkmüş, içlerindeki karanlık çekirdekten şüphelenmişimdir.
Mesela
kalp kırmak hedefine kilitlenmiş ama kendini dürüstlük olarak satan
dobralık şimdilerde gençler arasında pek gözde bir tutum.
"
Ne yapayım, doğruya doğru!" diyerek hasetlerini, öfkelerini, hayal kırıklıkları ve nefretlerini örtüyor, yahut örttüklerini sanıyorlar da, bir de üstüne alkış bekliyorlar.
Örgütlü sahte nezakete gelince, bu daha feci bir hal ve sosyal bir sorun!
Sürekli ceket iliklemeyi edep diye sunan bir topluluk kültürü...
Sırtını güce ya da güç illüzyonuna yaslayıp etrafa "
zayıf" görüntü veren kibarlık...
Maalesef
edebe ve nezakete susamış toplumu kandırabiliyor.
***
Bugünlerde içimden sık sık ninemi anıyorum.
Rahmetli derdi ki,
"Şer içinde bir değil birçok hayır gizlidir, görmesini bilene görünür."
Apaçık görüyoruz işte!
Üzerlerine üniforma gibi nezaket giydirilmiş insanlar asapları bozulunca o giysilerini bir kenara fırlatıveriyorlar.
Siyasal fikirlerini beğenmedikleri kadın yazarlara twitter ortamında en aşağılık hakaretlerle saldırırken görüyorum onları. Onların yerine biz utanıyoruz.
Hani edep ve nezaket hiç solmayan bir iklimdi sizin için?
Kimse söylemeyecek mi size?
Nezaket de imtihana tabidir.
O imtihanda yeniliyorsan, dön bir bak (oraya değil, o uzaklara değil!);
dön bir bak kendine!
En iyisi, robot olma, hepimiz gibi "
insan" ol; bütün fikirlerin, hayal kırıklıkların ve öfkelerinle!
Kabul, o yeter hepimize!