Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

"Yasak sorular" sorulunca...

Çok partili hayatımıza dönüp bir bakalım...
2002'ye kadar tek başına ya da koalisyon ortağı olarak on parti iktidara gelmiş.
Daha doğrusu, "hükümet etme" imkânı elde etmiş! Hatta görüntüye aldanmamalı; bazılarına o bile çok görülmüştür.
İktidar olmaksa çok farklı bir şey!
Göreceksiniz ki, on partinin hiçbirinin çizgiyi geçmesine izin verilmemiş!
Buna biraz olsun hamle edenler bazen tank topla al aşağı edildiler; çoğu zaman da yolsuzluk, kaos ortamı, şeriat tehlikesi gibi bahanelerle ayak oyunlarına başvurularak hükümetten uzaklaştırıldılar.

***

Devletin çizgisi dediğim şey yasak sorulardır.
Sorulması yasak konular...
Neden millete yıllarca "Türkiye büyük devlettir" diye anlatıp duruyorsun da, dünya önüne çıktığında pısıyorsun, sorusu mesela...
Bu soru bürokratik-sermaye oligarşisinin yabancı dostlarını hep kızdırmıştır.
Neden büyük sermayeyim diyorsun da, yıllar boyu montajdan öteye gitmeye cesaret edemiyorsun; neden global kalkınmayı değil de, ülkenin orta halli insanının sırtına binmeyi tercih ediyorsun, sorusu ya da...
Delirirler bu soruyu işitince!
Sırf bu soruyu sorduğu için geçmişte bakan veya hükümet devirdikleri olmuştur.
Koskoca devlet olarak bugüne kadar "Kürt diye bir şey yoktur, onlar dağ Türkleridir" demeye hiç utanmadın mı, sorusu mesela...
Bu soru Cumhuriyet tarihi boyunca insanların başına olmadık işler açılmasına, hatta zindanlarda süründürülmelerine yetmiştir.
O korkuyla ki, bugün muhalefet lideri memleketi Dersim'e, hâlâ Dersim diyemiyor. Öyle bir siyasi tarihten geliyoruz.
Hele bağımsızlık meselesi...
Hatta askeri güç meselesi...

Yıllar boyu hamasetle ilkokul çocuklarının bile beyni yıkandı. Fakat basit bir savunma füzesine ihtiyacımız olduğunda hep NATO'nun himmetine, üç beş Hollanda Patriot'una muhtaç kaldık.
Bunu soranın siyasi hayatı oracıkta bitirildi.
***

Yolsuzluk konusuna gelince...
İnsan fıtratı eksiklidir ve iktidar koltuğu çekicidir. Yolsuzluk her zaman bir ihtimaldir ve varsa, mutlaka hesabı sorulmalıdır. Sormayan suçludur.
Fakat bugün yolsuzluğun gündeme getirilme biçimi ve operasyonlara bakınca kuşkuya kapılmamak imkânsız.
Tarihi biraz geriye alıp Roboski'den başlayarak bakıldığında işin içinde uzun tutulmuş bir "darbe mühendisliği" olduğu görülüyor.
Gerçek şu...
2002'den bu yana AK Parti yukarıda sorduğum soruları kamuoyuna mal etti. Şimdi sıra bu sorulara pratik cevaplar bulunmasına geldi.
Malum oligarşi ve dış destekçilerinin rahatsızlığı bu...
Belli ki, nihai olarak kaybetmemek için ülkenin kaybetmesini göze almışlar!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA