"Bankalar soyuldu, devlet sırrı denildi; vatan millet adına cinayetler işlendi, devlet sırrı denildi. Devletten yıldız topluyorum sandım, meğer boğazıma kadar pisliğe batmışım."
Çarşamba günü mahkemede bunları söylüyordu Ayhan Çarkın!
İşkencede öldürdükleri kişinin mezarının üzerinde nasıl zıpladıklarını anlatırken o korkunç 90'ları hatırlatıyordu bize.
Gündem çok yoğun, çok patırtılı!
Kim bu davayla ilgili haberlere dönüp bakmıştır, bilemiyorum.
Ayhan Çarkın da kimmiş, denilip geçilmiştir belki de!
Geçmemeliyiz
90'ların karanlığını gündeme getiren her olayın üzerinde titizlenmeliyiz.
Şu günlerde "Olmasaydı, Yorgo mu olurduk" sorusuyla meşgul olan; Gezi'de barikata çıkınca hayatına büyük anlam kattığını sanan gençler farkında değiller ama Türkiye hâlâ 90'ların ağır yükünü sırtından atmaya çalışıyor.
Demokratikleşme için, barış için başka yol yok çünkü!
***
İşte TESEV'in yeni raporu! "
Ergenekon'un Öteki Yüzü: Faili Meçhuller ve Kayıplar-Ergenekon Dosyaları İncelemesi."
Bence, ihmal etmeyin ve
Gülçin Avşar'ın hazırladığı raporu
tesev.org'dan indirip okuyun.
Sonra da
bu kan dondurucu itiraflar ve belgelere bakıp bugünü bir daha değerlendirin.
Ülkenin iki binler boyunca
nasıl devasa bir alçaklık mekanizmasına boyun eğdirmeye çalıştığını ve hâlâ nerelerde tökezlediğimizi bir daha düşünün.
Hele önce bu gerçekle bir hesaplaşın da, sonra siyasal meşrep ve isteğinize göre ister parka gidin, ister meydana!
***
TESEV raporunu okurken bir daha düşündüm de...
Aslında kimse o yıllarda da
Susurluk'un bir kaza olduğuna inanmıyordu!
Özal'ın neden hasta edildiğini...
Mesut Yılmaz'ın neden yumruklandığını...
Uğur Mumcu ve diğerlerinin kimler tarafından öldürüldüğünü doğru tahmin etmeyen yoktu!
Faili meçhul denilen cinayetlerin merkezdeki azmettiricisinin
oligarşik bürokrasi olduğunu herkes biliyor ama sesini çıkartmıyordu.
Fakat
AK Parti iktidara gelince, "
beyazlar" çok manidar biçimde bildiklerini unutup katil ve soyguncu
90'ları hafızalarından siliverdiler.
Gençler anne babalarının karşısına geçip "
bizi bugünle korkutmak yerine, biraz da o korkunç yakın geçmişi anlatın!" demeliler.