Batı Ataşehir'de bir işim vardı. İnanılmayacak bir hızla yükselen kuleler, yüksek duvarlarla dışa kapanmış siteler ve art arda dizilmiş güvenlik kapıları arasından geçip gazeteye geldim.
Yazıya oturacaktım ki, baktım; zihnimde günlerdir yazılmak için sıraya girmiş ne varsa, uçup gitmiş.
Bir... O yüksek duvarların dışında, garip bir ıssızlığın ortasında bir başına bırakılmış otobüs durağı görüntüsü aklıma kazınmış...
Bir de... Bir marketin önünde park etmeye çalışan arabaların yarattığı keşmekeş
. İstanbul değişiyor!
İçimizden ne kadar şüpheye düşersek düşelim, bu değişim sürecek ve ne kadar itiraz edersek edelim, yaşam tarzlarımız da yeni mimariye bağlı olarak değişecek!
***
İstanbul'un eski hali de hak ettiği ölçüde "
medeni" değildi! Bu kesin! Özellikle 60'lardan sonra mantar gibi biten müteahhitler eliyle şehir epey bozulmuştu.
Ama hâlâ mahalle düzenini ve eğer istenirse, herkesi birbirine "
komşu" kılan dokusunu koruyordu.
Çarşısı çarşı, pazarı pazardı. Henüz etrafından soyutlanmış "
yaşam merkezleri" yoktu.
Ana arterleri değil, caddeleri vardı. Sokakları capcanlıydı. Şehre yeni göç edip yerleşen yoksulların bütün hevesi önlerindeki çamurlu yolun sokağa dönüşmesiydi.
***
Şimdi müteahhitlerin İstanbul'undan TOKİ ve dev inşaat şirketlerinin İstanbul'una geçtik.
Tamam! Konut ihtiyacı gideriliyor, ekonomi bu sektör yoluyla canlanıyor.
Ama şu da gerçek ki,
İstanbul da "
şehir" olmaktan çıkıp "
kent" olmaya başlıyor. Yani gitgide "
sıcak" ve (madem ki "Medine") "
adil" bir
kültür dokusu olmaktan çıkıp modern
tüketim endüstrisine bağımlı ve "
cool" bir
beton yığınağı haline geliyor.
Şehrin yenilenmesi ve konut ihtiyacının giderilmesi böyle mi olmalıydı?
Bu modele mecbur muyduk?
Hayır! Ancak bu konularda düşünce üretmeyi o kadar savsakladık ki, siyasal karar mekanizmalarını etkileme imkânımız olmadı.
Şimdi geleneksel "
şehir" dokusu ile postmodern "
kent" arasındaki farkları analiz eden düşünürlerimiz var. İlgiyle okuyorum, yararlanıyorum.
Fakat artık çok geç değil mi?
Atı alan neoliberalizm Üsküdar'ı çiğneyip de geçti!