Şaşırıyorum... Sporcularımızın Londra Olimpiyatları'ndaki haliyle ilgili medyada ve kamuoyunda öyle bir hava yaratılıyor ki...
Sanırsınız, 2008 Pekin Olimpiyatları'nı ilk beş ülke içinde tamamlamışız da, şimdi Londra'da hiç ummadığımız bir hayal kırıklığı yaşıyormuşuz!
Yahu, ne zaman olimpik bir ülke olduk da şimdi böyle üzüntüyle kahroluyoruz?
"Rezil olduk" diye ağlaşanlar bir acayip "numara" döndürüyor ya, yakında çıkar kokusu!
***
1948'den beri toplam madalya sayımız 10'un üzerine hiç çıkmadı!
Kızmayın ama,
ha 10 madalya olmuş, ha 1!..
Pek fark etmez!
Çünkü on madalya bir ülkeyi
gerçek bir spor toplumu haline getirmez!
Atina'yı mı hatırladınız?
Üç altınımız vardı, hani!
Üç haltercinin altınları!
Parlak anılar akılda kalıyor da, tatsızlıkları hemen unutuyoruz!
Halterdeki o muhteşem dereceler ve madalyalar çok hoşumuza gitmişti.
Ama sonra ne oldu? Bu üç halterci de çeşitli yarışmalarda doping testlerinden kaçtılar ve
en sonunda doping yaptıkları kanıtlandığı için ortalıktan çekilmek zorunda kaldılar.
Şimdi bunlardan biri kalkmış, Londra'daki sporcu ve yöneticileri sözüm ona milliyetçi bir dille eleştiriyor! Pes!
***
Düşünün,
52 yıl aradan sonra Olimpiyatlar'da yeniden
takım sporlarında heyecan yaşamışız.
Yani
Kadınlar Voleybol ve Basketbol Milli Takımlarımızın Londra'ya gitmesi bile başlı başına bir başarı.
Fakat
tweetçisine, köşe yazarına, sokaktaki insanına, hatta maçları anlatan TRT spikerine bile bu yetmiyor.
İlle de iki takımın da madalya alması bekleniyor.
Aklımızı yiyip bitirmişiz sanki!
Biri kalkıp sırf bir kesimin duygularını kaşımak için "
19 Mayısları spor olarak kutlamaktan vazgeçersen böyle olur" diye yazıyor.
Yahu daha önceki Olimpiyatlar'da "
Kule yapma" diye bir dal vardı da, madalya mı almıştık?
***
Londra'ya baktığımızda ilk çıkartacağımız ders...
En baştan başlamak olmalı.
Evet!
En baştan başlamalıyız!
Gençleri dershane batağından kurtarmanın, spor salonlarında kalmalarını sağlamanın yollarını bulmalıyız.
Ha! Bir de tabii...
Olimpos Dağı'nı Anadolu'ya taşırsak, 2020 Olimpiyatları'nı da buraya taşıyacağımız gibi
matrak ve boş fikirlerden uzak durmalıyız!