Türkiye'de gündem öyle çabuk değişiyor ki...
Pek çok önemli olayın üzerinde yeterince durup düşünemiyoruz.
Almanya'da "Dönerci cinayetleri" diye bilinen olayların arka planının aydınlanmaya başlaması konusu mesela...
Malum, 2000-2007 arasında 8 Türk'ün, bir Yunanlının ve bir Alman polis memurunun öldürülmesiyle sonuçlanan bu olayların arkasında gayet planlı biçimde çalışan bir aşırı sağcı örgüt olduğu ve "derin devlet" tarafından korundukları ortaya çıktı!
Benim vurgulamak istediğim şu...
Bugün Avrupa'da ırkçılığın sosyolojik ve zihinsel kökleri elbette apaçıktır.
Ama Dönerci Cinayetleri de ortaya çıkardı ki...
Asıl olan sürekli bu sosyoloji üzerinde durmaktançok ırkçılığı karanlık maksatları için yönlendiren oligarşiyi deşifre etmektir!
Yakındır, Norveç'te 77 genci katleden Neo-Nazi'nin arkasından da bambaşka şeyler çıkacak ya da olay birdenbire kapatılacaktır!
Daha düz söyleyeyim...
Gerçekte Neo-Nazilik diye bir şey yok!
Üç beş serseri ve birkaç patolojik ruhu çıkarları için kullanan ve görünürde pek demokrat, pek anti-nazi, pek barışçı geçinen odaklar var.