Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Ali Kaptan, Galip Bey, babalar...

Aklı yalanda, dolanda, uçkurunda babalar...
Güç manyağı, mafya bozuntusu babalar...
Çocukları tarafından pas pasa; kalbini çalan kadın tarafından şapşala çevrilen babalar..
Evin küçük çocuğu kadar sorumsuz fakat bir yandan da sevgi dilenen babalar...
Toplumca bu adamlarla meşgulüz!
Sürekli onları tartışıyoruz.
Heyecanlanmayın canım! Mahalleden değil, yeni televizyon dizilerinden söz ediyorum.

***

Çok açık ki, "babalık"la hesaplaşmaya başladık.
Neden babalar gemilerini kurtaran kaptan olmaktan çıkıp Ali Kaptan olmaya başladılar?
Neden Galip Bey'in öz oğulları ve karısı mağlup?
Ve daha bir sürü soru...
Hepsi de kendi babalarımıza, kendi babalık hallerimize kadar uzanıyor.
"Canım bütün bunlar alt tarafı dizi hikâyeleri" diyecek olan varsa, bu görüşe katılmadığımı bilsin.
Diziler güncel kişilik çatışmalarımızın ve toplumsal hastalıklarımızın semptomlarıdır.
Bu yüzden hiç hafife alınmamalılar!
***

Şu an Türkiye toplumunun ruh hali yeni yetmeleri andırıyor.
Şükür! Çocukluk geride kaldı, yani geçmiş nihayet geçti.
Fakat gelecek, yani yetişkinlik bir türlü gelmiyor sanki!
Bir yandan bize hep "yabancı" veya "uzak" kalan babamızın kişiliğimizi baskı altında tutan iktidarıyla çatışıyoruz! Öte yandan da babalığın bizi kollayıp koruyan müşfik yanına müthiş bir özlem duyuyoruz!
Yeni kuşak diziler işte bu çatışmayı ekrana yansıtıyorlar.
***

Keşke birileri de çıkıp baba gibi babaları anlatsa...
Sırtına aldığı ağır aile yükünü hiç sızlanmadan taşıyan babaları...
Onca itilip kakılmaya karşın vicdanını koruyan; kimseye "erk" gösterisi yapmadan erkek olabilen babaları...
Gündelik emeği ve içten şefkatiyle bu toplumu ayakta tutan babaları anlatsa...
Eski zamanlar gibi değil ki! Artık eve ekmek götürmek kadar kişisel arzularını sık sık "gezmeye" götürmek de ihtiyaçlar arasında yer alıyor.
Böyle bir çağda hem ailesine ilgisini hem de kişiliğini yitirmeden ayakta kalabilen bir baba olmak başlı başına yiğitlik örneği!
Onların filmleri, dizileri de çekilse kötü mü olur!
(Bu vesileyle o müthiş film Biutiful'daki-pisliğin ortasında açan babalık çiçeği-Uxbal karakterini saygıyla selamlıyorum.)

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA