Erkek, aynı anda cömert, olgun, müşfik ve yiğit olmakta zorlanıyor.
Ya "erk" olarak yaşıyor ya da nereye ekleneceğini bilmeyen, uyumsuz, acıklı bir "ek" olarak...
Tabii dünya kıtlık dünyası!
Ne herkesi doyuracak kadar sevgi; ne de herkesi güçlü kılacak kadar erk (iktidar) var bu dünyada!
Üstelik işin gücün, örf âdetin, sevmenin sevişmenin de bereketi yok artık!
O yüzden işte...
Ekmek kuyruğunda kavgaya tutuşan açlar gibi birbirleriyle iktidar yarıştıran erkeklerin çoğunluğu yenilip düşüyor!
Kolay değil!
Zalim bir kavga bu.
Sözünü dik tutsan, özünü eğiyor; kimliğini şişirsen, penisini söndürüyor!
Bütün bunların acısı da ya kadınlardan ya da çocuklardan çıkartılıyor.
Hangi sosyal sınıf, kültür veya yaştan olursa olsun, bugün "erkek olmak" demek...
Hani nerdeyse...
Fırsat buldukça boş boş övünerek ya da içinde biriken şiddeti kadınların üzerine öğürerek yaşamak demek!