Ara ara eğitim düzenimizin pek dile getirilmeyen yanlarından konu açıyorum, biliyorsunuz... Öğretmeyen öğretmenlerden, öğrenmeyen öğrencilerden ve okulu dükkân, kendini müşteri gibi görmeye başlayan yeni tip velilerden söz ediyorum.
Geçen gün bu yazılarımı okuyan bir genç "çok seçkin ve tanınmış öğretmenlerle okudum ama okul korkumu, öğrenme endişemi hiçbir zaman üzerimden atamadım" dedi.
Liseyi bitirdikten sonraki aylar boyunca kâbus olarak ne görmüş, dersiniz!
Okuluna geri döndüğünü, aynı sıralara bir daha oturduğunu...
Güler yüzlü sosyal klişeler vardır.
Bunlardan biri de "okulunu ve arkadaşlarını özlemek"tir!
Kimse bu klişeye toz kondurmak istemez.
Kimse okul günlerini cehennem azabı gibi yaşayanların sesine kulak vermek istemez.
Oysa o kadar çoktur ki okul ve öğretmen mağdurları!
***
O genç arkadaşımı dinlerken...
Uruguaylı güzel insan, güzel yazar
Eduardo Galeano'dan okuduğum bir olay geldi aklıma.
Montevideo'daki bir lise, son sınıflar arasında edebiyat yarışması düzenlemiş.
Galeano, bir öğrenci temsilcisi ve
"Hint fakiri maaşı yüzünden dirsekleri aşınmış ceketini değiştirme imkânı bulamayan" bir öğretmenden oluşuyormuş yarışma jürisi.
Çok iyi bir şey yapıp ödül törenine velileri almamışlar. Katılan bütün öğrenciler hakkıyla, şu veya bu yazı becerileriyle ödüllendirilmiş.
Ve tören konfeti yağmuruyla neşe içinde tamamlanmış.
Öğretmen finalde
Galeano'nun kulağına eğilip "o kadar sevdik ki birbirimizi, ayrılmamız zor olacak" demiş ve eklemiş;
"canım herkesi bütünlemeye bırakmak istiyor."
***
Daha sonra bir öğrenci
Galeano'ya öğretmenini şöyle anlatmış...
"Okula geldiğimde uzun süre tek kelime bile etmeden sınıfta oturdum.
Şimdiyse sorunum susmak bilmemek!
Nasıl mı oldu? Öğretmenimizi çooook seviyoruz, çünkü
hata yapmaktan korkmamayı öğretti bize!" Şimdi burada durup düşünelim...
Korkunç bir yarışa hazırladığı öğrencilerine sürekli
"Hata istemem!" deyip duran öğretmenlerin...
Hatayı affetmeyen okulların...
Çocuğunun bütün hatalarının sorumluluğunu okula yükleyen velilerin dünyasında...
Kim kimi gerçekten sevebilir?