Belli bir çevre dünden beri heyecan içinde... Dünya Basketbol Şampiyonası açılış törenini çekiştiriyorlar.
Feciymiş, rezaletmiş, müsamereymiş...
Haksızlar mı? Pek sayılmaz! Haklı tarafları çok!
Zaten bana sorarsanız...
O "muhteşem" denilen olimpiyat açılışlarını; hani iğne deliğinden ok geçirilen, o on binlerce insanın tek bir komutla oturup kalktığı gösterileri de bir türlü sevememişimdir!
Debdebelerini bir yana bırakırsak, onların da müsamereden bir farkı var mıdır? Bir "açılış"a neden düzgün bir konser veya başı sonu belli tek bir sahne şovu yeterli bulunmaz, anlayamam!
* * *
Dünya Basketbol Şampiyonası açılış törenini yerden yere vuran okumuş yazmış arkadaşlardaki "dünyaya rezil olduk!" yakınmasını da anlayamıyorum.
İnternet sitelerine açılış törenini "ezik adamların organizasyonu" olarak değerlendirip sonra Batılıların bütün bunlara kıçıyla güleceğini yazan genç arkadaşlar...
Sizin bu bakış açınız ezikliğin ta kendisi değil mi?
Hem dünya dediğiniz her neyse...
O maçları merak eder, maçların organizasyonu iyi midir, kötü müdür, daha çok onunla ilgilenir.
Nitekim şampiyonadan söz eden yabancı spor sitelerine baktım. Cirque de Soleil'in açılışta yer alışından söz edip doğrudan maçlardan konu açmışlar!
Efendim, 172 ülke töreni canlı izlemiş! İzlesin!
Kuşkunuz olmasın ki, o kanalları izleyenler Cirque de Soleil'e göz atıp Sezen Aksu'nun Aleksiu ve Sarafina'yla düetlerine kulak verip başka kanala zaplamışlardır. (Fazıl Say çıksaydı daha çok izleneceğini ve sözü edileceğini sanıyorsanız, fena yanılıyorsunuz).
* * *
Tam bu noktada devreye açılış törenini "ülkenin tanıtımı" olarak görüp "Ah yine beceremedik!" diye dövünenler giriyor.
Daha doğrusu dövünüyormuş gibi yapıp siyasi ve sosyal bir kibirle gizli gizli bu beceriksizliğe sevinen bu kişiler...
Japonya'da yapılan bir organizasyonda sahneye çıkan kimsenin tanımadığı kimono kostümlü bir Japon şarkıcıyı veya Çin'deki bir organizasyonda yer alan akrobatları ayakta alkışlıyorlar..
Fakat Anadolu Ateşi'ni veya Müslüm Gürses'i görünce tepeleri atıyor!
Üzerinde düşünmeye değer bir çelişki değil mi bu?
Bu arkadaşlar açılışta bizden "Üç tenor" çıksaydı, ona da "kompleksli taklitçilik" diye itiraz ederlerdi, eminim.
Ülkenin tanıtımı mı?
O çok basit! Törenle falan olmaz tanıtım.
Milli Takım final oynar, tanıtımın hası olur! Gerisi hikâye!