1970'li yıllarda Tunus'un küçük sahil kasabalarından birinde büyümüş Zafer. Yoksul bir ailede büyümüş, yedi kardeşi varmış. İlk çalgısını çerden çöpten topladığı parçalarla kendisi yapmış. Yeni yetmelik çağlarında düğünlerde, nişanlarda çalıp söyleyerek para biriktirmiş ve ilk udunu almış.
İlk piyanoyu ise 19 yaşında Viyana'ya gittiğinde görmüş, dinlemiş.
Şimdi iki binli yıllardayız...
Zafer Yusuf (Dhafer Youssef) bugün dünyaca ünlü bir virtüöz!
Çok değerli ve farklı bir caz sanatçısı...
***
Çarşamba akşamı
Topkapı Sarayı, Arkeoloji Müzesi bahçesine girerken pek heyecanlıydım.
Zafer Yusuf'u hep cd'lerden ve internetten dinlemiştim.
Sesine ve udunun tonuna hayrandım. Fakat önceki yıllarda İstanbul'da verdiği konserleri kaçırmıştım.
Gidenlerden duyduğum ise şu olmuştu: "
Canlı dinlemek bambaşka bir duygu! Bir kez konserine gidersen, hep gitmek istersin!"
Heyecanımın ilk nedeni buydu.
İkinci nedenini ise artık biliyorsunuz, çok yazdım:
Arkeoloji'nin bahçesi her nedense bende "
batıni"etkiler bırakan bir mekân!
***
"
Ramazan'da Caz" konserlerinin organizatörleri çok hoş bir şey yapmışlar; bahçenin bir köşesine
iftarlık büfesi yerleştirmişler. Çeşit çeşit börekler ve tatlı olarak da helva servis ediliyor.
Biz
Armada Otel'in ünlü
Ahırkapı Şerbeti'ne vurulduk!
Nemin ve sıcağın insanın soluk almasını zorlaştırdığı saatlerde bardak bardak şerbet içmenin verdiği ferahlık harikaydı.
Girişte "
Ramazan'da Caz"a katılan sanatçıların cd'lerinin satıldığı bir masa vardı.
Ne yazık ki,
Zafer Yusuf'un geçen şubatta çıkan "
Abu Nawas Rhapsody" adlı albümünün henüz Türkiye dağıtımı yapılmamış, onu bulamadık!
***
Konseri anlatmak kolay değil!
Belki şu üç sözcük
yaşadıklarımızı aktarmaya yardımcı olabilir:
Sarsıcı, hipnotik, iyileştirici...
Tabii piyanodaki dehayı;
Tikran Hamassian'ı ayrıca vurgulamam gerek. Bastığı her nota ve parmaklarındaki enerji dinleyicileri kanatlandırıp uçurdu.
Ve
Zafer Yusuf'un aydınlık gülümseyişini; yatsı vaktinde önce kendi sesiyle bütün camilerden gelen ezan seslerini birleştirip sonra yavaşça susmasını, konserin bir bölümüne
martıların eşlik edişini de eklemeliyim.
Dostlar haklıymış! Onun sesini ve udunu canlı dinlemek başkaymış!
O akşam orada bulunan herkes gibi ben de
Zafer Yusuf uzun ara vermeden geri gelsin, yine konser versin istiyorum.