Eurovision'a burun kıvırarak kendine bir hava katacağını sanan gazete yazarları var. Gülüyorum onlara...
Pop şarkılarının ille de "kalıcı" olmasını isteyenler gibiler. Yahu pop işte! Şu an sev, dinle, eğlen diye çalınıp söyleniyorlar.
Eurovision da bir uluslararası televizyon şovu!
Müzik endüstrisinde esamisinin okunmuyor olmasından bize ne!
Şarkılar bitip puanlama başladığında ekran karşısında kilitleniyor muyuz? O heyecan bizi oyalıyor mu? Bütün olay orada!
Gelelim cumartesi akşamına...
Manga fazla yanar dönerli bir şov yaptı, çok "emo" bir görüntüleri vardı! Yine de iyiydiler ve sıralamadaki yerlerini hak ettiler!
Bu yılın özelliği kaliteli slow şarkıların egemenliğiydi. Doğruya doğru! Uzun zamandır Eurovision'da bu kadar iyi şarkılar dinlememiştik!
Birinci Lena Meyer'in şarkısı introsu ve nakaratlarıyla fena halde tanıdık fakat hoştu!
Alman şarkıcının asıl etkileyici yanı sevimliliğiydi. Herkesin feci yapay biçimde seksapelini ortaya sürdüğü müzik ortamında neredeyse "demode" kalmış bir ferahlık hissi veriyordu Lena'nın hali tavrı.