Yılmaz Erdoğan'dan yeni bir Vizontele veya Organize İşler bekleyenleri Neşeli Hayat fena şaşırttı.
BKM Mutfak ekibi oynuyor diye "çok eğlenceli hareketler" beklerken bir yoksulluk hikâyesiyle karşılaşıp hayal kırıklığına uğrayanlar da var. (Benim gittiğim seansta sanırım bu yüzden arka sıramda oturan takmış takıştırmış çiftlerin, kalabalık delikanlı gruplarının tamamı beş dakika ara olunca çekip gittiler!)
Doğrusu ben Yılmaz Erdoğan'dan epeydir böyle bir film bekliyordum.
Böyle sakin biçimde hayata dokunup geçen; hüznü de, neşesi de usul usul içe işleyen bir film bekliyordum.
Ona yakışırdı!
Yakıştı da...
***
Tabii benim de şaşırdığım şeyler var...
Birincisi...
Filmin ana karakteri
Rıza Şenyurt'u izleyince gözlerindeki "perde" kalkan meslektaşlarıma şaşırdım.
Yahu Nişantaşı'yla İstinyepark arasında gide gele, bu kadar mı koptunuz dünyadan? Bu dünya
Rıza gibi hep itilip kakılan ama yine de edebini bozmayan yoksul çoğunluk sayesinde ayakta duruyor!
İkincisi...
Adında
"neşe" var diye...
Arada güldürüyor diye...
Filmi gerçekten
neşeli bulanlara şaşırdım.
Üçüncüsü...
Filmde sosyal, sınıfsal, kültürel farklara öyle dokundurmalar var ki, müthiş! Ama
"çoktandır unutmuştuk sınıf çatışmasını... Vallaha iyi geldi" diye yazanlara şaşırdım.
Çünkü filmde sınıf çatışması falan değil,
"çatışamaması" var!
***
Beni şaşırtan son şeye gelince...
Filme dair bir özellik bu!
Gün gelecek, bir Yılmaz Erdoğan filminin finaline
"Hıncal Uluç ruhu" girecek,
kanırta kanırta umut aşısı yapılacak, denseydi...
"Gidin işinize, dalga geçmeyin!" derdim.
Tamam!
Neşeli Hayat nihayetinde bir
Noel Baba hikâyesi anlatıyor. Hatta Frank Capra'nın
"Its'a Wonderful Life" adlı filminin yanı başında bir yere mevzilendiği bile söylenebilir.
Yine de
Yılmaz'ın masal anlayışıyla,
Hıncal Abi'nin masal anlayışının pek farklı olduğunu sanıyordum.
***
Filmimizin kahramanı
Rıza Şenyurt hani biraz da günah çıkartır gibi diyor ya...
"Gözünü yükseğe dikince aşağılarda darlanıyor insan!"
Bu aslında Rıza gibi iki göz odada yaşayanların değil, orta sınıfa özgü
"kaybedenler" in sözü olsa gerek.
Yanılıyor muyum Yılmaz?
Çünkü aşağılar hep dar!
Gözünü nereye çevirsen fark etmez!
Oralarda darlanmamak çok zor!