Gülse Birsel hem Günaydın'dan kalemdaşım, hem de iyi bir arkadaşım. Ama az sonra bu sütunda yazacaklarım asla "arkadaşlık hatırına" bir araya getirilmiş kelimeler değil. Zaten Gülse'nin ekrandaki başarısının teyidi için benim kalem oynatmama da lüzum yok. Halk zaten onu çoktan gönül tahtına oturttu bile... Gülse önce G.A.G. ile çıktı karşımıza. Reklamların arka yüzünde olan bitenleri öyle ilginç, öyle dinamik, öyle esprili anlattı ki, hepimiz birer "reklamsever" olduk. Gülse şimdilerde kendi yazdığı bir sit-com ile huzurlarda. Fazla söze gerek yok. Reyting başarısı bir yana, "Yakından Kumanda"ya okurlardan ulaşan övgü dolu sözler, başarının en büyük kanıtı. Dizinin tutulmasında Gülse'nin yaratıcılığının ve Allah vergisi mizah yeteneğinin yanısıra, oyuncular Ata Demirer, Gazanfer Özcan ve Hümeyra'nın da büyük payı var. Rollerini üzerlerine öyle bir giymişler ki, sanırsınız "Avrupa Yakası", atv ekranlarında 5 yıldır devam ediyor! Pek az kimse tarafından bilinen Hümeyra'nın oyuncu kişiliğinin böyle bir yapımla ortaya çıkartılmasını ise Plato Film adına ayrı bir casting başarısı olarak değerlendiriyorum. Bilmeyenler için söyleyeyim; Gülse Birsel, G.A.G. ile ekranda arz-ı endam eylemeden önce Sabah Dergi Grubu'nda çalışmıştı. Yani dizide anlattıkları, gözlemlerinden süzdüğü "rafine" olaylardır. Belki de diziyi bu kadar sıcak ve içten kılan en önemli unsur da bu... Ve beni asıl şaşırtan olaya gelince: Gülse'nin ekrandaki ilk sit-com denemesi olan "Eyvah Eski Kocam" atv tarihinin en başarısız reyting sonuçlarından birini getirmişti. Eğer Gülse'nin yerinde bir başkası olsa, ekrana küserdi. Gülse'yi küsmeyip, "Avrupa Yakası" ile "güldürünün iki yakasını bir araya getirdiği için" ayrıca kutluyorum...