KAR geldi ve 35 yıllık dostumuz televizyonu odamızdan çekip aldı. Ekrana kara bir perde indi, sanki hayat bize gözlerini yummuş gibi oldu. Türkiye'nin büyük bölümünde son birkaç gündür elektrikler kesikti. İnsanlar bir anda 70'li yılların öncesine döndüler. Peki evlerde nasıl sohbetler geçti dersiniz? -Oğlum ne bakıyorsun hala televizyona? Bir şey göstermiyor ki? -Sen öyle zannet baba...
Şu anda Fenerbahçeli siyahi futbolcu Aurello'nun Samandıra Tesisleri'nde elektrikler kesikken yaptığı gece antrenmanını yayınlıyorlar!
-Zevzek... Git bak bakiyim, annen hala kiminle konuşuyor kapı aralığında.
-Yan komşuyla tanışmışlar az önce. Meğer kadın annemin ilkokul arkadaşıymış. Televizyon olmadığı için can sıkıntısından ilk kez konuşuyorlar.
-Tövbe tövbe... Hadi git şu tavan arasındaki eski sandığı indir. Orada bir pilli radyo olacaktı. Belki Popstar'ın sonuçlarını veren bir istasyon vardır. -Radyo mu? Hani şu sadece sesleri duyabildiğimiz, görüntüsü olmayan ilkel alet değil mi o?
-Evet, gidip getirsene oğlum şunu... -Ee... Şey baba... Ben ondan şey yaptım...
-Ne yaptın oğlum? Söylesene...
-Eve gelmeden bilgisayarı açmak için uzaktan kumanda aleti yaptım baba...
-İyi halt ettin. Ulan şimdi çıldırıcam... Söyle ablana, doğum gününde hediye ettiğim discman'ini getirsin. Onun radyosu da olacaktı. -Baba benden duymuş olma ama ablam iki ay önce evden kaçtı. -Ne? Nasıl olur? Benim niye haberim yok?
-Nasıl olsun ki baba? Eve geldiğin andan itibaren kumanda aletiyle televizyon ekranından başka gözün bir şey görmüyor ki? Madem ki doğumumdan beri ilk kez konuşma fırsatımız oldu, öyleyse son haberleri vereyim: Annem bankadaki işinden atıldı, şimdi uzak evlere temizliğe gidiyor. Ben araba çalıp, hapse düştüm, 2 sene yatıp çıktım. Ablamı yakında televolelerden birinde görme şansın yüksek olduğu için onunla ilgili detaylara girmeme gerek yok. Baba ya, bizi fark etmen için ailecek Popstar'a katılmamız mı lazım?..