ESRA Ceyhan'ı hem sever hem de takdir ederim. Bir programı aynı formatta 7 yıl boyunca yaşatabilmek öyle her babayiğidin harcı değildir. Ama son birkaç haftadır "A'dan Z'ye" programını tanıyamıyorum. Benim gibi pek çok izleyici de tanıyamıyor. Zira karı-koca kavgaları, aldatmalar, zinalar, suçlamalar, iftiralar, gözyaşı gırla gidiyor. Salı günü "A'dan Z'ye"de şarkıcı Şahsenem ile eski kocasının kavgasını iki saat boyunca üzüntü ve şaşkınlıkla izledim. Dayak ve zina iddialarının üzerine bolca gözyaşı sosu da döküldü. Sonra ne oldu? Şahsenem kalkıp, hiçbir şey olmamış gibi şarkılarını söyledi!.. Ardından Hekimoğlu tarafından tecavüze uğradığını iddia eden şarkıcı Serap stüdyoya geldi. Bağırdı, çağırdı ve düşüp bayıldı... Tecavüz iddiasını kabul eden Uluğbey Hekimoğlu "Ben Serap Hanım ile burada sizin programınızda evlenmek istiyorum" dedi. O dakikalarda "Yakından Kumanda" köşesini arayan çok sayıda izleyici ve okur ise bu manzarayı yadırgadıklarını ve eski "Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye" programını özlediklerini söylüyorlardı. Sevgili Esra Ceyhan, beni her şeyden önce bir dost olarak gördüğünü iyi bildiğim için sana bir dost önerisinde bulunmaktan çekinmiyorum: Lütfen kavgayı, kıyameti, "sanal" dramları, közlerin altını eşelemeyi o işi iyi yapan diğer kanallardaki "uzmanlara" bırak. Biz seni eskiden olduğu gibi keyifli sohbetlerin kadife yürekli "komşu kadını" olarak görelim...