Bizim memlekette mevsim normalleri eylülde yaprak döktürür . Bundan dizi yapımlar da nasibini alacak gibi. Eylül geldi, televizyon kanalları yeni yayın dönemi başlattı, sayıları neredeyse 100'e varan eski-yeni dizi başladı ekranlarda.
Gaz verilir
İlk günlerin AGB raporlarına dikkatlice baktım inceledim. Reytingleri kıyasladım, çarptım böldüm topladım. Gördüm ki; yapraklarla birlikte bazı yapımlar ve yapımcılar da sararmaya başladı.
Çok değil 3 hafta içinde dökülmeler başlar. Bazıları ite kaka 6-7 hafta tutunabilir, günü, saati değişir, reklamına gaz verilir ama ancak birkaçı kurtulabilir.
Hüzün kaçınılmaz
En kolay görünen bir dizinin bile ne emek, ne gayret, ne mücadeleyle çekildiğini yakından bilen biriyim. Yayından kalkan, hatta yayında kalsa da reyting sıralamasında başa güreşemeyen bir yapımın yaydığı kimyayı çabuk anlarım.
Adım gibi
Puan sıralamasındaki kötü yerlerin; o setin patronundan rejisörüne, oyuncusundan kostümcüsüne nasıl bir moral bozukluğu yarattığını, nasıl üzüp hüzünlendirdiğini adım gibi biliyorum.
Ama çare yok. Bu kadar fazla dizi olunca, elbette ki bazıları zirveye, bazıları dibe vuracak.
Parlak mı parlak
Bu söylediklerime bazı örnekler sunayım.
Kanal D'nin iddialı yeni dizisi " Rüzgarlı Bahçe " yayınlandı ve ilk karnesi kötü geldi. Total sıralamada 14'üncü başlayan bir dizinin geleceği çok parlak görünmez, teamül budur.
Soluk soluğa
Show TV'de yayınlanan " Güz Yangını " daha da fena patladı.
17'nci sırada bitirdi geceyi. Geçen yıldan devreden sadece yapımların, değil bir anlamda da Mahsun-Özcan rekabetinin de simgesi olan Aşka Sürgün-Haziran Gecesi kapışmasında ise soluk soluğa bir mücadele izlendi.
Maç faktörü
Total'de Aşka Sürgün lider çıkarken, AB Grubu'nda kıl payıyla rakibine kaptırdı birinciliği.
Önceki geceyi hesaba katmak ve sıralamadan öngörü çıkarmak doğru olmaz. Çünkü Star'da Milan-Fener maçı vardı ve tüm kanallar tüm programlar etkilendi.