Duyunca canım sıkıldı. Açıkhava'daki İbrahim Tatlıses konserini de yöneten Orhan Şallıel'i beğenemiyormuş bazı sanatçı (!) arkadaşlar. "Hiç Roman çocuğundan orkestra şefi mi olur. Ne günlere kaldı koskoca devlet orkestrası?" diyorlarmış.
Osmanlı tokadı
Bu soruyu soran, böyle bir düşüncesi olanlarla karşı karşı gelmeyi çok isterim doğrusu. Karıncayı ezemem ama ağzından böyle bir lafı duyduğum adamın ağzının tam ortasına bir tane Osmanlı tokadı patlatırım vallahi.
Bu ne sakil, ne şapşalca, ne şoven, ne insanlık dışı bir düşüncedir arkadaş? Müziğe, notalara, sanata gönül vermenin, kendini yetiştirerek iyi çok iyi en iyi olmanın ırkı, milliyeti, dini, mezhebi, rengi mi olur?
Yuf olsun be!..
Biga'dan, Bandırma'dan, Çanakkale'den, Lonca, Sulukule, Dolapdere, Kurtuluş ya da bilmem nereden çıkıp da, yoksulluğu, yoksunluğu, cehaleti yenip, parlak kariyerlerin özneleri olmak. Gariban sofralarından sıçrayıp dünyanın en büyük sanat mabetlerinde en yetkin müzisyenler arasında çalmak, unutulmaz besteleri yaratmak, sazına sözüne hakim olabilmek için kim olmak kimlerden olmak gerekiyor a şaşkalozlar.
O ustalar
Gece gündüz duyduğumuz, okuduğumuz, içimize akan, yüreğimizi dağıtan, gözümüze yaş, ruhumuza yangın olan yüzlerce binlerce şarkının yaratıcısı roman ustalar değil mi?
Yok mu yani
Şekip Ayhan'ları, Mustafa Sayan'ları, Kadri Şençalar, Şükrü Tunar, Cavit Deringöl gibi daha nice güfte beste fabrikatörünü renkleri esmer, ataları roman diye yok mu sayacağız öyle mi?
Kaç kişi?
Dünya çapında bir usta olabilme başarısını genç yaşta yakalamış o delikanlı, o Orhan Şallıel yani; "Neden saçların beyazlamış arkadaş" şarkısını yazmış bir babanın, Rıfat Şallıel ustanın oğludur bilen kaç kişi var?
Hayranları
Aynı Rıfat Şallıel akordeonu, piyanoyu virtüöz düzeyinde çalıp icra ederken dünyanın kaç bucağında milyonları hayran bırakmıştır kendine bilir misiniz?
Onlar ki
Orhan kardeşimizin merhum iki amcası, Yılmaz ve Metin Şallıel kardeşler, bu dünyadan geçmemişken klarnete ve darbukaya onlardan daha iyi hükmedebilmiş kimsecikler yoktu ona ne diyeceksiniz?